Bakan Kacır, Uluslararası Akıllı Uzmanlaşma Konferansı’na katıldı. Konferansın; uluslararası paydaşlarla, kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileri arasında güçlü bir iş birliği zemini oluşturmayı hedeflediğini belirten Kacır, şunları söyledi:
REKABET GÜCÜ: Dünyamız, teknolojik ilerlemelerle, derin ekonomik dönüşümlerle ve hızla değişen toplumsal dinamiklerle şekillenen tarihî bir kırılma döneminden geçiyor. Bu yeni çağda, rekabet gücünü artırmak isteyen ülkeler; yerel potansiyellerini değerlendiren, bilgiye dayalı stratejiler geliştiren ve nitelikli insan kaynağına odaklanan kalkınma modellerine yöneliyor. Veri odaklı karar alma kültürünü kurumsallaştıran, üniversite-sanayi iş birliğini derinleştiren ve yenilikçiliği sistematik şekilde destekleyen yapılar oluşturuyor.
KÜRESEL ÜRETİM: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 22 yılda; bu yaklaşımı esas alarak ülkemizi küresel üretim üsleri arasına taşıdık. Türkiye artık Çin’den sonra, Orta Avrupa’ya kadar uzanan geniş kuşakta, en fazla çeşit ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. Üretim gücüyle küresel tedarik zincirlerinin güvenilir halkasıdır. 22 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız, şimdi 265 milyar dolarla Cumhuriyet tarihimizin en yüksek düzeyine ulaştı.
AR-GE TEŞVİK SİSTEMİ: Etkin Ar-Ge teşvik sistemiyle yüksek teknolojili sektörler artık sanayi üretimimizde pozitif olarak öne çıkıyor. Yıllık 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara yükselttiğimiz Ar-Ge harcamalarımızın 3’te 2’si özel sektör firmalarımız tarafından gerçekleştiriliyor. 1.600’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde; 106 teknoparklarımızda faaliyet gösteren 11 bin 500’den fazla firmada görev yapan mühendis ve teknisyenlerimiz, yenilikçi çözümler geliştiriyor, teknoloji odaklı kalkınma vizyonumuza güç katıyor.
TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ: Ülkemizin üretim ve teknolojideki yükselişini kalıcı ve sürdürülebilir kılmak amacıyla yeni nesil program ve projeleri birbiri ardına hayata geçiriyoruz. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’mızla yüksek teknoloji yatırımları için Ar-Ge’den seri üretime, uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması kurduk. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile dış ticaret açığımızın yüzde 85’ini oluşturan 284 ürünün Türkiye’de üretimi için uygun koşullarda finansman sunuyoruz.
HIT-30: Tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 ile Türkiye’yi yeni teknoloji yatırımlarının çekim merkezi haline getiriyoruz. Yatırımcılara proje bazlı yatırım teşviklerimizin yanında pazar geliştirme destekleri, cazip koşullarda finansman ve uygun yatırım alanları sunuyoruz. Ülkemizin katma değerli ve yüksek teknolojili üretim kapasitesini yalnızca finansal araçlarla değil; hedef odaklı, etkin ve kapsayıcı bir araştırma altyapısıyla da destekliyoruz. Bu doğrultuda; eklemeli imalattan yerli ilaç ve aşı üretimine, sürdürülebilir tarımdan elektrikli araçlara, yenilenebilir enerjiden döngüsel ekonomiye ve kuantum teknolojilerine kadar pek çok stratejik alanda Ar-Ge platformları oluşturduk.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR: TÜBİTAK tarafından iki yılda bir gerçekleştirilen “Öncelikli Ar-Ge ve Yenilik Konuları” çalışmasıyla bilimsel araştırmalarda destek önceliklerimizi ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda güncelliyoruz. Biliyoruz ki; bu atılımların kalıcı ve yüksek etki üretmesi, ancak refahın ülke sathına adil ve dengeli yayılmasını esas alan kapsayıcı bir kalkınma vizyonuyla mümkündür. Elbette illerimiz; küresel değer zincirleriyle ilişkiler, üretim yapısı, dış ticaret düzeyi, girişimcilik kapasitesi, Ar-Ge ve yenilik performansı ve diğer şehirlerle sosyoekonomik ilişkiler açısından birbirinden farklılaşıyor. Bu nedenle her bir şehrimizin ve bölgemizin kendine özgü sosyal yapısını, üretim kapasitesini ve beşerî sermayesini esas alan bir bölgesel gelişim modeli benimsiyoruz.
TEKNOLOJİK YETKİNLİK: Kalkınmayı sadece merkezden yönetilen bir süreç olarak değil; yerelin ruhunu ve potansiyelini dikkate alan, akıllı uzmanlaşmayı hedefleyen çok katmanlı bir strateji olarak tasavvur ediyoruz. Yani her bölgemizin “her şeyi yapmaya çalışması” yerine, potansiyel ve yetkinlik sahibi olduğu alanlarda derinleşerek kaynakların daha etkin kullanımını esas alan bir yaklaşıma sahibiz. Özünde bu yaklaşımın olduğu Yerel Kalkınma Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda; üretim geleneklerimizi yenilikle, bölgesel potansiyelimizi teknolojik yetkinlikle buluşturan bir kalkınma modelini adım adım devreye alıyoruz.
56 İHTİSAS OSB: 26 Kalkınma Ajansımız ve 4 Bölge Kalkınma İdaremiz eliyle, 81 şehrimizin sahip olduğu ekonomik, sosyal ve kültürel potansiyeli harekete geçirecek projeleri destekliyoruz. Yerelin üretim gücünü derinleştirmek, sektörel uzmanlığı pekiştirmek ve bölgesel rekabetçiliği sürdürülebilir kılmak amacıyla bugüne kadar 56 İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurduk.
REKABETÇİ SEKTÖRLER PROGRAMI: Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında; şehirlerimizin özgün potansiyelini ve stratejik yetkinlik alanlarını dikkate alarak, farklı sektörlerde araştırma, test ve analiz altyapıları oluşturduk. Elbette her bir bölgemizin kendine özgü zenginliklerini kalkınmanın dinamosuna dönüştürmenin anahtarı uzun vadeli, bütüncül ve stratejik bir yaklaşımdır. Bu anlayışla hazırladığımız 2024-2028 Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi ve 26 bölgemizin özgün planlarında bölgelerimizin orta vadeli gelişme önceliklerini, sunduğu faydayı ve stratejik kabiliyetlerini titizlikle adresledik. Bu planlar doğrultusunda; bölgelerimizin değer zincirindeki konumunu güçlendirmeyi, sahip oldukları potansiyeli harekete geçirerek kalkınmanın ülke geneline dengeli yayılmasını hedefliyoruz.
YEREL KALKINMA HAMLESİ TEŞVİK PROGRAMI: Yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımız ile şehirlerimizi yeni ve nitelikli yatırımlarla buluşturmayı, bölgeler arası dengenin yanı sıra kalkınmanın kapsayıcılığını da güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Bölgesel kalkınma hedeflerimizi yalnızca ulusal düzeydeki stratejilerle değil; uluslararası bilgi birikimi, örnek uygulamalar ve küresel iş birliklerinden beslenen çok yönlü bir kapasiteyle desteklemeye büyük önem veriyoruz.
ÜÇ PİLOT BÖLGE: “Türkiye’de Akıllı Uzmanlaşma Stratejilerinin Geliştirilmesi ve Uygulanması için Kapasite Artırımı Teknik Destek Projesi”, bizlere akıllı uzmanlaşmayı gerçekleştirmeye dönük yalnızca teknik kapasite değil, aynı zamanda uygulama odaklı bir vizyon sunuyor. Avrupa Birliği eş finansmanıyla yürütülen bu proje kapsamında düzenlediğimiz eğitim ve staj programları aracılığıyla; merkezi ve yerel kurumlarımızın kurumsal kapasitesini önemli ölçüde güçlendirdik. Ayrıca üç pilot bölgede, bölgeye özgü akıllı uzmanlaşma stratejileri oluşturduk. Diğer bölgelerimizin de bu metodolojiyi kullanarak kendi stratejilerini geliştirebilmesi için rehber dokümanlar hazırladık. Proje kapsamında hazırlanan pilot stratejilerin uygulanmasını sağlayacak proje havuzları oluşturma çalışmalarımıza da devam ediyoruz.
BÖLGESEL KALKINMA: Bölgesel kalkınma vizyonumuzu sahada karşılık bulan somut adımlarla destekleyen bu strateji belgelerinin, 81 ilimizin ekonomik yapısını Ar-Ge ve yenilik odaklı bir dönüşüm sürecine taşıyacağına inanıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, “Küresel rekabette söz sahibi, refah düzeyi yüksek ve dirençli bölgeleriyle, yerel dinamiklerini kullanarak topyekûn kalkınmış bir Türkiye” vizyonuyla bölgesel gelişme stratejimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemizin her bölgesinin kendi başarı hikayesini yazmasına vesile olacak adımları atmaya devam edeceğiz. Her bir bölgesi kendi alanında markalaşmış bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.