Başta şehir içindeki toplu taşıma araçları olmak üzere şehirler arası yolcu taşıyan araçlarda da yüzde 50’lik doluluk oranı hükümet kararıyla geçtiğimiz gün aniden kaldırıldı.

Özellikle İstanbul’da bu karardan sonra toplu taşıma araçlarının durumunu gördük.

Biz Eskişehir’e bakalım.

Eskişehir’in şehir içi toplu taşıma yükünü büyük ölçüde tramvay çekiyor.

Alınan karardan önce, tramvaylarda yüzde 50 doluluk oranı sıkı sıkıya korunuyordu.

Üzerinde “bu koltuğa oturmayın” yazılı tabela asılan koltuklara asla kimse oturmuyor, ayakta yolcu da taşınmıyordu.

Belirlenen kapasite doluysa vatman durağa yanaşırken uyarıyor ve inen yolcu olmadıkça binilmemesini istiyordu.

Binen olursa da içerdeki güvenlik görevlisi tarafından indiriliyordu.

Gerçi vatandaşlar gidecekleri yöne, tramvayların kapasitesi dolu olarak gelmesi nedeniyle biraz sıkıntı çekiyor, birkaç tramvay beklemek zorunda kalıyordu ama güvenle biniyordu.

 

***

Şimdi bu uygulama kaldırıldı.

Eskişehir’deki tramvaylara baktığımızda ayakta yolcu taşınmaya başlandı.

Gerçi, yine üzerinde tabela bulunan koltuklara oturulmuyor ama insanlar ayakta yan yana seyahat ediyor.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi sıkı sıkıya uyguladığı bu kuraldan hükümetin aldığı karar gereği vazgeçmiş oldu.

Tramvaylardaki doluluk oranı önümüzdeki günlerde daha da artacak.

Şimdi bunun sorumlusu kim olacak?

Belediye mi, yoksa kararı alan hükümet mi?

 

***

Hükümet tarafından alınan bu karar eleştirilere de neden oldu tabi.

Büyük kentlerde ulaşımın ağırlıklı olarak toplu taşıma araçlarıyla yapıldığını dile getiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Tevfik Özlü, bazı uyarılarda bulunuyor.

Toplu taşımada risk yüksek. Kapalı bir alanda çok sayıda kişi bir arada bulunuyor. Sosyal mesafeyi korumaları zor.

Yolcuların hepsi dikkatli olmuyor. Bir kısmı maske takıyor, bir kısmı takmıyor. Bir kısmı burnunu dışarıda bırakıyor. Bir de aynı yüzeye çok kişi dokunuyor.

 

Toplu taşıma bu viral enfeksiyonun bulaşması açısından çok uygun bir alan. Kapalı ve havasız bir alan olma açısından büyük riskler taşıyor.

Ama hayatımızdan kaldırmamız da mümkün değil. Çünkü insanlar işe gidecek. Herkesin bireysel aracıyla gitmesi mümkün değil.

Dolayısıyla bütün dünyada bu toplu taşıma sorununun çözümü zor olan bir konu. Yüzde 50 ile çalışması riski belki biraz daha azaltabilirdi.

Sanırım toplu taşımada talep fazla, karşılamak için kapasite yetersiz. Onun için böyle bir uygulama gelmiş olabilir.

Toplu taşımanın nasıl kullanılması gerektiği yolunda yapılan uyarılarda da insanların gidecekleri yere yürüyerek ya da bisikletle veya kendi araçlarıyla gitmeleri, havalandırma, hijyenle ilgili tedbirler alınması lazım. Ve mutlaka herkesin toplu taşıma araçlarında usulüne uygun olarak maske takmaları gerekir.