Eskişehir’in havası, suyu, toprağı ve insanı önemli ve değerlidir.

İnsanın sağlığı da aynı önem ve değere sahiptir.

İşte bu yüzdendir ki, geçtiğimiz yıl Eskişehir’in Alpu verimli ovasında kömürlü termik santral kurulacağı haberi öğrenildiğinde Eskişehir tümden ayağa kalktı.

Tümden demek belki yanlış olur, bu işte nemalanmak isteyenler ile bazı kamu görevlilerini ve AKP’li siyasetçileri ayrı tutmak lazım.

Özellikle de Alpu Belediye Başkanını çünkü kendisi bu projeyi bizzat övmüştü.

 

***

Eskişehir büyük çoğunluklu karşı çıktığı bu mücadeleden başarılı çıktı denilebilir.

7 kez ertelenen kömürlü termik santral ihalesi seçimden sonraya kaldı.

Ancak bundan sonra bu ihalenin yapılması artık zor.

Çünkü geçtiğimiz gün Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, noktayı koydu diyebiliriz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Alpu, Günyüzü, Ayvalı ve İnönü Ovalarını tarımsal verimi arttırmak için sit alanı olarak koruma altına aldık” dedi.

Bu bir anlamda termik santralin artık yapılmayacağı anlamını taşıyordu.

 

***

Eskişehir’in merkez belediyeleri Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı termik santrale zaten başından beri karşıydılar.

Bu konuda yapılan tüm mücadelelere destek oldular.

Santralin yapılmaması için ellerinden gelen gayreti gösterdiler ve çalışmalara da katıldılar.

Toprak Koruma Kurulu toplantısında da Büyükşehir temsilcisi termik santralin önünü açacak kararı karşı çıkmış ve muhalefet şerhi koymuştu.

 

***

Geçtiğimiz günlerde AKP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Burhan Sakallı, termik santral hakkında Eskişehir’in havasını, suyunu, toprağını koruruz şeklinde açıklama yaptı.

AKP’li milletvekilleri ve yöneticileri mücadele sürecinde karşı çıkışa pek sıcak bakmadılar.

Yaptıkları açıklamalarda veya sorulan sorulara verdikleri cevaplarda da pek net değillerdi.

Cumhurbaşkanının açıklamasından sonra AKP yöneticilerinin tavırları bakalım ne olacak?

Bu iş büyük ihtimalle bitti, Eskişehir termik santral belasından kurtuldu diyebiliriz.

Ama yine de dikkatli ve tedbirli olmak gerekir, ne olacağı belli olmaz.