Sosyal medya şirketlerinin temsilci açmamaları konusunda pek çok farklı sebep olabileceğini belirten Prof. Dr. Eraslan, bu sebepleri yedi ana başlık altında toplamanın mümkün olduğunu dile getirdi.  Prof. Dr. Eraslan, “Twitter, Facebook, Instagram gibi Türkiye’de milyonlarla kullanıcısı bulunan sosyal medya platformları belirli ücretler karşılığında reklam içerikleri yayınlayabilmektedir. Ancak ülkemizde bu platformların herhangi bir temsilciliği bulunmadığından dolayı reklam içeriklerinden elde edilen vergiler yurt dışına aktarılmaktadır. Sosyal medya şirketlerinin temsilci açmamalarının sebeplerinden ilkini bu bağlamda reklam vergisi ödemekten kaçınmak olarak tanımlayabiliriz. Bunun yanı sıra sosyal medya şirketleri; hukuki anlamda sorumluluk almak istememek ve hukuki yaptırımlardan uzak kalmak istemektedir. Sosyal medya platformları özellikle toplumun genelini ilgilendirilen ulusal olay, durum ya da konularda bilgilendirici olmasının yanı sıra çeşitli terör örgütleri tarafından algı yönetimi ve siber casusluk aracı olarak da kullanılmaktadır. Sosyal medya şirketleri ise bu ve benzeri ulusal herhangi bir olay, durum ya da konuda herhangi bir sorumluluk almak istemediğinden ülkemizde temsilcilik oluşturmak istememektedir” dedi.

“VERİLERİ ÜLKELERLE PAYLAŞMAK İSTEMİYORLAR”

Sosyal medya platformlarının sağladığı faydaların yanı sıra, bazı durumlarda ulusal ya da kişisel sorunların yaşanmasına da yol açtığını belirten Prof. Dr. Eraslan, “Sosyal medya platformları bu tip sorunlar karşısında ve platformlardaki zamanında kaldırılamayan içerikler için ceza ödemek istememektedir. Aynı zamanda sosyal medyayı devlet kontrolü yerine şirket kontrolü altında tutabilmek adına da temsilcilik açmayı reddetmektedir. Çünkü temsilcilikleri bulunan ülkelerde devlet, bu platformların temsilcilerinden kendilerine sunulması üzere bir faaliyet raporu talep edebilir. Bu raporda platforma yapılan şikâyetlerin sayısına, yürütülen sürece ilişkin bilgilere erişim isteyebilir. Bu bağlamda verileri Türkiye ile paylaşmak istememek de temsilcilik açmak istememenin sebeplerinden biridir diyebiliriz. Son olarak sosyal medyanın sağladığı özgürlük alanını, anonim hesaplar aracılığıyla eleştiri ve yorum adı altında hakaret, küfür ve taciz içerikli mesajlarla kötü amaçlara yönelik kullanan hesaplar mevcuttur. Bu aynı zamanda yasal bir suçtur. Sosyal medya şirketleri ise ortaya çıkan bu sözde eleştiri/yorum özgürlüğünün kısıtlanmasını olumsuz bir durum olarak değerlendirdiğinden ve anonim hesaplar tarafından yapılan paylaşımların sorumluluğunu almak istemediğinden yine temsilci fikrine sıcak bakmamaktadır” diye konuştu.