Usta yönetmen ve senarist Ümit Ünal sinemaya, hikâye anlatıcılığına ve senaryo yazımının doğasına ilişkin deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Etkinliğe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Yönetmen Ünal: “Senaryo, soyutu somut hale getirme sanatıdır”

Yönetmen ve senarist Ümit Ünal, konuşmasına sinemayla kurduğu kişisel bağ üzerinden başladı. Hikâyelerin çocukluğundan bu yana hayatında merkezi bir yere sahip olduğunu vurgulayan Ünal, şunları söyledi: “Benim için yaptığım, anladığım ve sevdiğim sinema her zaman hikâye anlatan sinema oldu. Çocukluğumdan beri hikâyelerle büyüdüm. Dinlediğim, okuduğum, yazdığım her şeyde hikâye vardı. Sinema da benim için hep hikâye demekti. Dünya sinemasına yön veren, iz bırakan filmlerin ortak noktası da bu zaten. Anlatacak güçlü bir hikâyeleri olması.”

Sinemanın, diğer anlatı biçimlerinden farklı dili ve kendine özgü bir dili olduğunu belirten Ünal, senaryo yazımında soyut duyguların somut hale getirilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Senaryo dediğimiz şey hikâyenin içindeki duyguları, soyut halleri, elle tutulur bir forma sokmaktır. Senaryoyu ‘üzüldü’, ‘hayal kırıklığına uğradı’ gibi ifadelerle anlatamazsınız. Onu gösteren bir eylem, davranış ve görüntü sunmalısınız. Çünkü sinema, somut olanı gösterir. Edebiyatta sadece dilinizin duygusuyla, ritmiyle okuyucuyu etkileyebilirsiniz ama sinemada işler öyle yürümüyor. Burada size ‘üzgündü’ denmez; üzgün olduğunu gösteren bir durum ya da atmosfer gerekir.” ifadelerini kullandı.

Merak duygusu olmazsa hikâye bitmiştir

Etkinlik kapsamında Elia Kazan’ın yönettiği The Last Tycoon filminden bir sahne izletildi. Bu sahne üzerinden değerlendirmelerde bulunan Ünal, sahnenin yalnızca sinemacılar için değil tüm hikâye anlatıcıları için ders niteliğinde olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Buradaki karakter sözlü olarak hikâye anlatıyor. Seyirciyi merak ettiriyor, ilgisini canlı tutuyor. Seyircinin merak duygusunu uyandırmak en önemli şeydir. Eğer merak etmezse, hikâye orada biter. Her sahnede, ‘Seyirci şu an ne hissediyor? Ne olacak diye soruyor mu?’ sorusunu kendimize sormalıyız.”

Etkinliğin ikinci bölümünde Ümit Ünal, öğrencilere uygulamalı bir çalışma yaptırarak kısa senaryo yazdırdı. Sonrasında ise katılımcıların yazdığı metinler üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

Etkinlik soru-cevap kısmının ardından sona erdi.

Kaynak: Bülten