Anechoic chamber (yankısız oda) olarak bilinen bu özel odalar, sesin neredeyse tamamen yok sayıldığı, dış dünyadan izole edilmiş ortamlardır. Bu odalarda, ses dalgaları duvarlara çarparak geri yansımaz; bunun yerine, özel olarak tasarlanmış malzemeler tarafından emilir. Sonuç olarak, bu odalarda ses seviyesi 0 dB'in altına inebilir, bu da insan kulağının algılayabileceği en düşük seviyedir.
Dünyanın en sessiz odalarından biri, ABD Hava Kuvvetleri'nin Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü'nde bulunan bir anechoic chamber'dır. Bu oda, 30 fitlik bir küp şeklinde olup, 22 kanallı bir ses sistemi ve 42 inçlik cam elyafı kama şeklinde yapılarla donatılmıştır. Oda, dış dünyadan derin bir kum tabakasıyla izole edilmiştir ve sesin %99'unu emer. Bu ortamda, araştırmacılar insanların ses algısını inceleyebilir ve askeri personelin gürültüyle dolu ortamlarda bile önemli sesleri ayırt etme yeteneğini geliştirmeye yönelik teknolojiler geliştirebilirler.
Bir başka örnek ise Londra'daki South Bank Üniversitesi'nde bulunan anechoic chamber'dır. Bu odada geçirilen 86 dakikalık bir süre, YouTuber Callum McGinley tarafından rekor olarak kaydedilmiştir. Ancak, bu deneyim sırasında McGinley, kulaklarında çınlama, baş dönmesi ve görsel halüsinasyonlar gibi etkiler yaşamıştır. Bu durum, sessizliğin insan algısı üzerindeki güçlü etkilerini göstermektedir.
Microsoft'un Washington'daki genel merkezinde bulunan bir başka anechoic chamber, altı katmanlı beton ve çelikten yapılmış bir "soğan" yapısına sahiptir. Bu yapı, dış dünyadan tamamen izole edilmiştir ve odanın içinde ses seviyesi -20.3 dBA'ya kadar düşer. Bu, insan kulağının algılayabileceği en düşük ses seviyesinin yaklaşık yarısıdır. Bu odada, ses mühendisleri ve araştırmacılar, akustik cihazların performansını test edebilir ve sesin insan algısı üzerindeki etkilerini inceleyebilirler.
Bu sessiz odalar, sadece ses mühendisliği ve askeri araştırmalar için değil, aynı zamanda psikoloji ve nörobilim alanlarında da önemli birer araçtır. İnsan beyninin, sessiz bir ortamda nasıl tepki verdiğini ve duyusal algının nasıl çalıştığını anlamak, bilim insanları için büyük bir öneme sahiptir.
