Zaman zaman memleket sevgisini anlatmak için kelimeler yetersiz kalır. Ama bazen bir insan çıkar, hiçbir şey söylemeden de vatanına olan bağlılığını, sevgisini, aidiyetini öyle bir gösterir ki; anlatmaya gerek bile kalmaz. Eskişehirli Yener Tuncer işte tam da böyle bir adam. Öyle ki, "Bir avuç toprak daha olsa yine bağışlardım" diyen sesi hâlâ kulağımda çınlıyor.
Yener Tuncer ve 81 yaşındaki annesi Latife Tuncer, bundan dört yıl önce çok kıymetli bir karar verdiler. Bugünkü değeri yaklaşık 15 milyon lirayı bulan beş dönüm araziyi ve kent merkezindeki bir apartman dairesini, gözlerini kırpmadan Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na bağışladılar. Kendi elleriyle emek verdikleri, taşını toprağını nakış gibi işledikleri yeri, hiç düşünmeden, hiç sorgulamadan, "Askeriye daha çok hak eder" diyerek devrettiler.
Bu bağış sadece bir mülk devri değil, aslında bir duruşun, bir inancın, bir yüreğin hikâyesi. Yener Amca’nın babası, bir şehit haberi geldiğinde hüngür hüngür ağlayan bir Anadolu babasıymış. O gözyaşları, oğlunun kalbinde iz bırakmış belli ki. Ve şimdi o iz, TUSAŞ’ın atölyelerinde KAAN’a, T-129 ATAK’a, İHA’lara, SİHA’lara dönüşüyor.
"Bugün karşı karşıya çatışma olmuyor" diyor Yener Amca. "İnsansız hava araçlarımız nokta atışıyla hedefi bulup vurabiliyor. Bu, bağışlar sayesinde oluyor." Her kelimesi aslında yüzyıllık bir vicdan muhasebesi. Kiminin malı çok olur ama yüreği kıt olur. Kimisinin malı azdır ama kalbi ordu gibi güçlüdür. Yener Tuncer’in malı da kalbi de büyük. Annesi Latife Tuncer’in duası da gönlü de zengin.
Latife Teyze, "Askerler gelip halimi hatırımı soruyor, o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam" derken gözleri parlıyor. “Helikopterler yapılıyor, uçaklar yapılıyor, katkımız oldu diye gurur duyuyorum” sözleriyle, evlatlarını askere uğurlamış bütün anaların sesi oluyor adeta.
Bu ülkede hâlâ “Dünya malı dünyada kalır, bari bir faydası olsun” diyebilen insanlar var. Ve bu söz öylesine değil. Gerçekten de Latife Teyze'nin dediği gibi, "Askeriye gibi var mı?" Elini uzattığında yalnız bırakmayan bir ordu, yüreğine dokunduğunda sana sahip çıkan bir vakıf...
Yener Amca ve annesi bu bağışıyla sadece arazisini değil, aynı zamanda umutlarımızı, güven duygumuzu, milli savunma bilincimizi de besledi. Onların yaptığı, sadece taş üstüne taş koymak değil; geleceğe güvenle bakabilmemizi sağlayan bir inşa. Çocuklarımız KAAN'ı gökyüzünde gördüğünde, o kanatların altında Yener Amca’nın duası, Latife Teyze’nin gözyaşı olacak.
Bu yazıyı okuyan herkesin şu soruyu kendine sormasını isterim: Elimde fazlam olan ne varsa, acaba vatanım için değerlendirebilir miyim? Bir bağış, sadece para ya da arsa değildir. Bir fikir, bir el uzatmak, bir destek bile bu ülkenin geleceğine katkı olabilir.
Latife Teyze’nin dediği gibi, “Bütün askerler benim oğlum gibi.” Belki de hepimizin kalbinde biraz asker annesi, biraz Yener Amca vardır. Onu ortaya çıkarmanın vakti gelmedi mi?
Sağ ol, var ol Yener Amca. İyi ki varsın.