Ramazanla baş başa ilk günden son güne yüzleşmek amentü inancının icabı… Ramazanın faziletini, feyzini, bereketini sahurdan iftara, iftardan sahura hatta yıl boyu yeni bir Ramazanla buluşuncaya dek o minvalle yaşamak gerek. Ramazan’dan gaye mahşeri dirilişe hazırlanmak... Ramazan’ı kuralınca yaşayan akıl, gönül ve beden uyuşukluğunu atar. Bir sonraki güne daha diri, daha arınmış kalkar. Müslüman gafil değil akildir. Zalim değil adildir. Cahil değil ariftir.

Müslüman Ramazanla baş başa yaşarken orucu, sadakayı, namazı, açlığı, tokluğu, varlığı, yokluğu, sağlığı, marazi durumları sorgular.Sorgularken her birinden lüzumu dersleri çıkarır.Müslüman oruçla hem kendisini, hem de başkalarını kötülüklerden korur. Müslüman orucunu, namazını, sadakasını sorgularken toplumsal faydaya katkısını ya da sıkıntısını sorgular. Bakara suresi ayet 183’de, Allah: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” buyuruyor. Oruç, Müslüman’ın Allah’a verdiği sözdür. Sahurdan iftara orucun kurallarınca davranış beyanıdır. Oruç tefekkür, feraset ve basiret işidir.

Ramazan’ın şanına, şerefine yakışır davranmak mazlumun, mağdurun, muhtacın elinden tutmaktır. İhtiyaç sahibinin ihtiyacını karşılamaktır.  Oruç teravihi, sahuru, iftarı, sadakayı,  merhameti, adaleti,  nezaketi, açları, mağdurları ve daha ötesi insanı kendisi kadar başkalarını da düşünmeye sevk eder.Haşrsursi ayet 2’de, Allah: “…Ey basiret sahipleri, ibret alın!” buyuruyor. Oruç, Müslümanı empatiylemerhamete, barışa, adalete, fazilete sevk eder.Kur’an Müslümanlara düşünmeyi, akıl etmeyi, ders çıkarmayı, ibret almayı ve mahşeri dirilişe hazır olmayı emreder.

Ne hazin ki bazıları ibadetin anlamını o kadar dar düşünce alanına mahkûm ediyorlar ki, ederken de Müslümanı tefekkürden men etmenin farkında bile değiller. İslam akıllı, düşünen ve sorgulayan insanın kendisini amentü inancıyla mahşeri dirilişe hazırlayan sistem ağıdır.Müslüman, Ramazanla baş başa yaşadığında elde edeceği bereketi değerlendirip istifade eder. Gafil, kendi dar akıl dünyasında avare avare dolaşıp neyin yarar, neyin zarar olduğunun farkındalığını yaşamayı beceremeyendir.  Doğru zannettiği yanlışta kendini boğduğu gibi başkalarını da cehlinde boğmaya çalışan şaşkındır. 

Oruç adına aç, susuz kalıp başkalarının haklarına zarar vermekten çekinmeyenin orucunda ne feyz, ne de bereket olur. Davranışında feraset ve basiret olmayanın ibadetinde feyz ve bereket olur mu?Mesele iradeli olmaktır. Sağa sola savrulup pejmürde olmak değil... Mahşeri dirilişte zinde olmak isteyen Müslüman ferasetli, basiretli olmaya mecbur.Sözünde yalan, işinde hile, aklında fesat, kursağında haram, mağdur ahı alan mahşeri diriliş günü nasıl zinde olabilir? Akıl, iman ve hayâkendisinde bulunan insankâmil Müslümandır. İslam’ın Müslümandan öncelikli isteği sözünde doğruluk, davranışında adalet, işinde dürüstlük, ilişkilerinde merhamettir.

Sözü doğru, işi dürüst, davranışı adil, ilişkisi merhametli olmayanın Allah katında kıymeti hiçtir, hiç!İnsanlarla münasebeti iyi olmayanın Allah ile arası iyi olur mu?Müslüman ibadetinde kusurlu olabilir ama yalan söylemez. Davranışlarında hatalı olabilir fakat müfteri olmaz. Yanlış yapabilir, müzevirlik yapmaz. Müslüman sadece mideye oruç tutturmakla değil aklı vs. azaları ile oruçlu olmakla mükelleftir.

Allah’ın istediği gibi Müslüman olmak isteyenkin, öfke, hile, gıybet, yalan, iftira ve diğer zararlılara karşı tam gün oruçlu olmaya mecbur. Orucu, namazı, zekâtı inkâr insanın İslam ile alakasını keser. O nedenle Müslüman ne yaparsa yapsın bilgiyle, ilgiyle, dikkatle yapmaya mecbur. Her ibadetin kendine özgü özellik ve gerekleri vardır. Şafağın karanlığı kovduğu gibi Müslümanın hayatından kötülükleri kovmadıkça Ramazanla baş başa yaşamaktan söz edilebilir mi?Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!





Yunus Emre GÜLLÜ - 16 MART 2024 / Milli irade