Osmanlı İmparatorluğu’nun yaklaşık 600 yıllık tarihinde, güçlü liderlerin yanı sıra tartışmalı dönemler de olmuştur. Bazı padişahlar, saltanatları boyunca devletin gelişimine büyük katkılar sağlarken, bazıları ise çeşitli nedenlerle imparatorluğun gerilemesine yol açmıştır. Tarihçiler arasında Osmanlı’ya en az yararı olduğu düşünülen padişahlar genellikle IV. Mehmet veya II. Osman gibi isimlerdir.

IV. Mehmet (Sultan IV. Mehmet, 1648-1687), “Kara Mehmet” lakabıyla da bilinir. Genç yaşta tahta geçen IV. Mehmet’in döneminde Osmanlı, özellikle Avrupa karşısında gerileme ve toprak kayıpları yaşamaya başladı. Köprülü Mehmed Paşa ve diğer güçlü sadrazamların etkisiyle devlet ayakta kalmaya çalışsa da, IV. Mehmet’in saltanatı siyasi karışıklıklar ve ekonomik zorluklarla geçti. İstanbul’da patlak veren büyük yangınlar, halk isyanları ve savaşların neden olduğu yıpranma dönemin olumsuz yanları arasında sayılır.

Bir diğer tartışmalı isim ise II. Osman (Genç Osman)’dır. Yenilikçi ve reformcu düşünceleri olsa da, sert yönetim tarzı ve yeni düzenlemeleri bazı güçlü grupların tepkisini çekti. 1622’de öldürülmesiyle sonuçlanan isyan, Osmanlı’da iç karışıklıkların artmasına neden oldu.

Tarihçiler, bir padişahın başarısını sadece saltanattaki olaylara değil, aynı zamanda dönemin koşullarına, sadrazamların gücüne ve dış tehditlere karşı verdiği mücadeleye göre değerlendirir. Bu bağlamda, “hiç yararı olmadı” ifadesi biraz sert olsa da, bazı padişahların Osmanlı’nın zayıflamasına katkı verdiği genel kabul görür.

Sonuç olarak, Osmanlı tarihinde her padişah kendi döneminin şartları içinde değerlendirilmelidir. Bazıları reform ve güçlenme dönemi başlatırken, bazıları ise kriz ve duraklamaya zemin hazırlamıştır. Tarih, tek bir hükümdarın tüm sorumluluğu taşımadığını, devletin karmaşık yapısının kolektif etkilerini de göz önüne alır.

Muhabir: Şebnem Yıldırım