Ülke ekonomik zorluklar içersindeyken, doların yükselişi bir türlü önlenemezken, zamlar birbirini izlerken, gündeme yerel seçimler geldi oturdu.

Son olarak doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların acısını önümüzdeki aylarda göreceğiz.

Havalar soğuyup, yakıt paraları gelmeye başlasın bir hele.

Dün AKP ile MHP’nin yerel seçimlerde de ittifak yapıp yapmayacağı konusu gündeme oturdu.

Ancak bu anlaşılacağı üzere 24 Haziran seçimleri öncesi kurulan ittifaka pek benzemeyecek.

MHP’nin birkaç ilde istediği desteğe karşı, diğer illerde de AKP’ye destek olması gibi bir durum

 

***

MHP’yi artık kimse bir muhalefet partisi gibi görmüyor.

AKP ile neredeyse bütünleşmiş bir parti görünümünde.

Hal böyle iken MHP şu anda elinde bulundurduğu Adana, Mersin, Osmaniye gibi illeri elinden kaçırmak istemiyor ve özellikle bu illerde AKP’nin desteğini istiyor.

 

***

Eskişehir’e baktığımızda muhtemelen yerel seçimler yine CHP ile AKP arasında geçecek.

Ve yine muhtemelen Yılmaz Büyükerşen ile Nabi Avcı karşı karşıya gelecek.

Görünen köy pek kılavuz istemiyor.

CHP kendi içindeki tartışmaları şimdilik bitirmiş görünüyor.

Yerel seçimler için ise bugünden itibaren çalışmalar hızlanacak.

CHP’nin, Ekim ortası ya da Kasım başı gibi adaylarını açıklamayı planladığı konuşuluyor.

Adaylarını ise önseçim, temayül yoklaması, merkez yoklaması gibi usullerle belirleyecek.

AKP için önemli olduğu gibi CHP için de başta İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük iller önemli.

Bu nedenle de CHP İstanbul için özel bir çalışmanın içersinde.

 

***

Her iki parti de İstanbul’u almak istiyor, bunun için de en iyi adayı belirlemenin çabası içersindeler.

Yerel seçimler genel seçim gibi değildir.

Burada adayın kişiliği ön plana çıkar.

Bölgesinde sevilen, sayılan, dürüst adayların daima şansı daha fazladır.

CHP büyük iller için önseçimi tercih edebilir, etmelidir de.

Ancak diğer illerde yöntem nasıl olacak, örneğin Eskişehir’de önseçim yapılabilir mi?

Onu da bekleyip göreceğiz.