“Öğretmenin vurduğu yerde gül biter” den, kadın bir öğretmene öğrencinin “Kadın başına konuşma”ya geldiğimiz bu günlerde bir öğretmenler gününü daha kutladık.
Olayı bir hatırlayalım.
“Aydın Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde görev yapan kadın öğretmen E. S, 15 Kasım günü, hafta sonları diğer öğrenciler gibi müfredat derslerini okulda gören açık imam hatip lisesi 9-C sınıfı öğrencilerinin Arapça dersine girdi. Sınıftaki öğrencilerden 3'ünün şalvarlı-sarıklı sınıfta oturduğunu gören öğretmen, “Ortaöğretim Yönetmeliği'ne” göre, sarıklarını çıkarmalarını istedi. Öğrencilerden M.H.K, “Sen benim sarığımı çıkaramazsın. Kadın başına konuşma, zaten saçını başını açıp gelmişin, kadın-madın demem döverim” diyerek, öğretmenin üzerine yürüdü. Öğretmenlerini korumak için diğer öğrenciler araya girdiğinde ise, “Eğer Müslüman iseniz karışmayın. Siz bunları bilmezsiniz, bunların dedeleri bizim dedelerimizi astı” diye bağırdı. Olaylar büyüyünce öğretmen E.S dilekçeyle durumu okul idaresine bildirdi. Milli Eğitim, idari soruşturma başlatırken, öğretmen E.S ayrıca avukatı aracılığıyla Cumhuriyet Savcılığı'na da suç duyurusunda bulundu.”
***
Evet, öğretmen sevecendir, öğretmen şefkatlidir, anne ve babadan sonra bizleri en iyi şekilde eğitendir.
Hangimiz öğretim hayatı boyunca öğretmenimizden bir azar işitmemişizdir, hangimiz ufak bir fiske yememişizdir.
Eni-konu dövenleri de gördük ama onlar istisnadır.
Tacizde, tecavüzde bulunanları da gördük, onlar da istisnadır.
Bunlar hiç görmek istemediğimiz durumlar, maalesef oldu, oluyor.
Öğrencisini yetiştirmek, ona en iyi, en güzel bilgileri vermek isteyen öğretmenler çoğunlukta ülkemizde.
İyi ki onlar var.
Büyük önder Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’te, böyle öğretmenler her zaman çoğunlukta olacaktır.
***
Öğretmen de insan.
Onların da bir hayatı, aileleri, çoluk-çocukları var.
Onları geçindirmek durumundalar.
Günümüzde öğretmen, sosyal ve ekonomik açıdan hiç de iyi durumda değil.
Atanamayan yüzbinlerce öğretmen var.
Ek iş yapan öğretmenler var.
Kağıt toplayan fizik öğretmeninin çıkardı ekrana dün sabah bir televizyon kanalı.
Dün düzenlenen törenlerde ve özellikle de sosyal medyada öğretmene övgüler düzüldü. Konuşmalarda ne kadar kutsal bir görev yaptıkları anlatıldı.
Ancak sorunlarına hiç değinilmedi.
Sorunlarının çözüleceğine dair bir ışık görülmedi.
“Öğretmenim canım benim” tamam da, onların da canları var.
Bir 24 Kasım daha geçti, övdük, kutladık, saygılarımızı ilettik.
Bir yıl boyunca çok da fazla hatırlanmazlar, ta ki gelecek yıl 24 Kasım’a kadar.
