“Ölü Mevsim”le Adana Altın Koza’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazanan Eryiğit, anne olunca çok duygusallaştığını, özellikle gençleri görünce çok ağladığını söylüyor: “Evet, bir şey izlerken çabuk ağla­rım falan ama yani şimdi o böyle çarpı beş-10 falan gibi bir şey oldu. Ne bileyim, ödül töreninde umut veren genç oyuncu çıkıyor, ben ağlıyorum. Çok mutlu oluyorum onun adına. Böyle bir duygu yüklenmesi oldu bende.” Röportajın tamamı, Milliyet Sanat Mayıs 2025 sayısında!

“Doktor sahneleri zorladı”

Ortak yapımcılığını da üstlendiği “Ölü Mevsim”de, iki buçuk aylık hamileyken rol alan ve hamile kalamayan bir kadını canlandıran Funda Eryiğit, filmdeki doktor sahnelerinin kendisini duygusal olarak zorladığını anlatıyor: “Çekimler o kadar zorlamadı ama doktor sahneleri zorladı. ‘Şu yüzden hamile kalamıyorsun, sen artık uğraşmasan mı kızım, hayatını tehlikeye atıyorsun’ gibi konuşmalar vardı. Nereden etkiledi bilmiyorum ama duygusallığımda artmıştı zaten hamilelik sürecinde. Hatta hâlâ da devam ediyor. O yüzden oralarda biraz oyun dışı reaksiyonlar gösterdiğim, sonra onları birkaç take aldığımız oldu.”

“Gerçek insan yüzleri ve gerçek insan diyaloglarına ihtiyacımız var”

Piyasadaki güzellik algılarında bir değişme olduğuna değinen başarılı oyuncu “Çünkü birbirinin aynı şeyleri görmekten seyircinin de sıkıldığını düşünüyorum. Bence bütün dünyada da böyle bir kırılma var. Artık gerçek insan yüzleri ve gerçek insan diyaloglarına ihtiyacımız var diye düşünüyorum,” diyor.

“Nur Sürer’le benzerliğimiz çok hoşuma gidiyor”

Nur Sürer’e olan benzerliğini ilk olarak Barış Atay’ın fark ettiğini söyleyen Funda Eryiğit, Atay’ın “Eksik” filminde Sürer’in gençliğini canlandırmasını istediğini anlatıyor: “Benzerlikten mi teklif etti tam hatırlamıyorum. Ama filmde fark ettik ki benziyoruz. Bu da benim aşırı hoşuma gidiyor.”

“Bilmediğim sulara girmek, işin eğlenceli kısmı”

Kendisini korkutan işlere girmekte daha hevesli olduğunu söyleyen Eryiğit bu tercihini “Bildiğim adımları atmaktansa bilmediğim sulara girmek, işin eğlenceli kısmı o gibi geliyor. Ya da orada batırma riski de bana korku ile birlikte haz da veriyor aslında,” sözleriyle anlatıyor.

Asu Maro’nun Funda Eryiğit ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı Milliyet Sanat’ın Mayıs 2025 sayısında…Kitabevlerinde, marketlerde, Getir’de, Trendyol’da, dergikapinda.com’da, shopier.com’da ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.

Kaynak: Bülten