Afet bölgesi deprem felaketinden sonra şimdi de sel felaketi ile mücadele etmek zorunda kaldı.

Birkaç ilde görülen sel felaketi can kayıplarına de neden oldu.

Nasıl ki deprem felaketi göz göre geldiyse sel de aynen öyle oldu.

Deprem konusunda uzmanlar yıllardır uyardılar, halen de uyarmaya devam ediyorlar.

Meteoroloji de öyle.

Diyarbakır'da son 48 saat devam eden sağanak yağış ve AFAD'ın cep telefonlarına gönderdiği, sel, su baskını ve su taşkınlarına karşı dikkatli olunması uyarıları devam ederken, Diyarbakır'ın Silvan İlçesi karayolu üzerindeki Üniversite köprüsünün hemen yakınındaki kum ocaklarının bulunduğu Dicle nehri kıyısına kurulan çadır kent,  yağıştan etkilenen yerlerin başında geldi; çok sayıda çadır sular altında kaldı.

AFAD ve meteoroloji yağışların hafta boyunca süreceği yolunda uyarılarını tekrarlarken,  nehrin yanıbaşına kurulan çadırkent yoğun yağışlara daha ilk saatlerde teslim oldu. Çok sayıda çadırın sular altında kaldığı çadırkentteki depremzedeler tahliye edildi.

***

Konuyla ilgili haberlerde şu görüşlere yer verildi.

Sivil toplum kuruluşlarının, "Su yatağıdır oraya çadır kent kurmayın" dedi, yetkililer "Sel basmaz, olası yangın için orayı seçtik" diye inatlaştı. Şimdi bu inadın faturasını önceki akşamdan beri sel sularıyla boğuşan depremzedeler ödüyor. Nehir kıyısına kurulan 4 bin 200 çadırlık alanı sel suları bastı,

Şanlıurfa'da da etkili olan sağanak sonucu bazı dereler taştı, araçlar suyun içinde kaldı, 6 kişi sel sularına kapıldı, dört kişi öldü. İki itfaiye eri ise kayıp. Adıyaman'da da bir kişi öldü, dört kişi kayıp.

***

Hatırlarsınız İskenderun’da da deniz kenarına çadır kent kurulmuştu.

Sonra da artçı depremlerden birinin sonrasında tsunami uyarısında bulunulmuştu.

Belli bir süre sonra da bu uyarı geri çekilmişti.

Bu tür konularda uzman görüşlerine neden itibar edilmez?

Bu uyarılar neden dikkate alınmaz?

Niye inat edilir ki?

Sonra olan yine garip vatandaşa oluyor.

Zaten deprem felaketinden çıkmış, ne yapacağını şaşırmış vatandaş üst üste yaşanan felaketlerle çok daha zor durumlara düşüyor.

***

Hani şu anda durumla pek ilgisi yok ama yaz saati uygulaması da öyle.

Yıllardır bir inatlaşmadır gidiyor.

Bu konuda da uzmanlar yaz saati uygulamasının pek getirisinin olmadığını, oysa soğuk ve karşı kış günlerinde özellikle küçük öğrencilerin gecenin kör karanlığında okullarına, insanların işlerine gitmesine neden oluyor.

Millet İttifakının çok sayıdaki seçim vaatleri arasında yaz saati uygulamasının kaldırılacağından da söz ediliyor.

***

Uzman görüşlerine mutlaka itibar edilmeli.

Onların “yapmayın” dedikleri yapılmamalı.

Sonradan felaketlerin sonuçlarının acısını hep birlikte çekiyoruz.