‘BİZİ DEĞİL AMA HEMŞEHRİLERİMİZİ ŞAŞIRTTI’

Adaylar açıklanmadan önce, Melih Aydın ismi Tepebaşı Belediye Başkan adaylığı için sıklıkla konuşuluyordu. Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sizin için sürpriz oldu mu?

Tepebaşı konusu, insanların ‘Eskişehir’de Melih Aydın buraya olabilir’ dediği bir konuydu. Elbette olabilirdi de, bu başka bir ilçe de olabilirdir fakat parti kararı, buradaki figürlerimiz, olabilecekler, yapılabilecekler konusunda istişareler uzun uzun yapıldı. Büyükşehir’i bize görev olarak tevdi ettiler. Biz de ‘Peki, başımızın gözümüzün üstüne’ dedik. O biraz bizim ismimizle, Melih Aydın kesin bir yere aday olur fakat nereye oluru halk kendi sorguladığında Odunpazarı adayımız da zaten belli olduğu için öyle bir beklenti vardı. O beni değil ama bizim hemşehrilerimizi şaşırttı. Yoksa bizlik bir durum yoktu.

melih-aydın-röportaj-onur

‘SİYASETİN ZEHRİ TAM OLARAK BU’

Siyasete bir anda giriş yaptınız. Bir anda bu kadar insana dokunmak, insanlarla iç içe olmak nasıl bir duygu?

Bu kıymetli bir şey. Bence siyasetin zehri tam olarak bu. İnsanların bulunduğu makamdan kalkmak istememeleri bence bu zehirle zehirlendikleri için çünkü çok kıymetli. Tanımadığınız bir sürü insan, sizi sadece uzaktan biliyorlar ya da hiç muhabbet etmemişler bile. Gelip sarılıp, öpüp koklayıp başarılar diliyor. O iyi niyetini, gerçekten yürekten gelerek söylediği cümleleri duyarak sana işte başarılar diliyor, tebrik ediyor. Bu çok kıymetli bir şey. Gerçekten o duygularını kaybetmemiş insanların sırtına yük yükleyen bir durum. Elbette ki çok güzel. Birden girmek konusu da, zaten bunu başka şekilde yapmak bence çok zor. Siyasete figür olarak birden girdim ama ben zaten siyasetle, bürokrasi ile iç içe bir insandım. O yüzden benim için çok da zor olmadı. Çok da birden olmadı açıkçası.

‘KENDİLERİNİ BİZE GÖRE DİZAYN ETMEK ZORUNDALAR’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Eskişehir’e gelerek adaylığınızı duyurdu. Bu büyük bir sükse yarattı, hem sizin için hem de Eskişehir İYİ Parti için. Diğer partiler ise henüz adaylarını açıklamadı. Bu durum sizin için bir avantaj mı dezavantaj mı?

Avantajları da var, dezavantajı da var. Dezavantajı olan tek konu şu. Daha süreç çok uzun. Türkiye’de biliyorsunuz rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi 24 saat siyasette çok uzun bir süre. Türkiye şartlarında bu böyle. Biz açıklandığımızda 6 ay vardı. Normalde, genelde 2-3 ay kala isimler belli oluyor. Avantaj olan konu çok daha fazla bence. Diğer partiler kendilerini bize göre dizayn etmek zorundalar. Biz kendimizi daha iyi açıklayacak fırsat elde etmiş oluyoruz süreç olarak. Halkla daha çok kucaklaşacak zaman yaratmış oluyoruz. O yüzden ben bunun dezavantaj kısmının da kendi adıma olmadığını düşünüyorum.

‘ELEŞTİRİ HAKTIR AMA TROLLÜK YAPANA DERSİNİ VERİRİZ’

Hakkınızda basında birçok haber çıkıyor. Sizce bu haberler, adaylık sürecinde sizi yıpratır mı?

Burada çok net bir cümle söyleyeceğim. Ben bir lafa bakarım laf mı diye bir de adama bakarım adam mı diye. Yazan çizen çok olur. Oturduğu yerden yazan çizen çok olur. Ben dün de bir yayında söyledim. Bizim milletimize iş yap desen yapmaz, yorum yap desen sabaha kadar susmaz. O yüzden çok konuşanlara bakmıyorum. O konuşanlar daha önce memlekete ne katmış, şehrimize ne katmış, ne yapıyor. Tabii ki eleştiri herkes için haktır. Doğru eleştiri, yanlış eleştiri bunları hiç sorgulamam kabul ederim. Ancak trollük yapana, iftira atana, hakaret etmeye çalışana, olayı başka yere getirmeye çalışana gerekli dersi de cevabı da veririz. Tek tek susturacağız çünkü bu aslında en çok sizler için önemli. Sizin meslek itibarınızı, meslek onurunuzu zedeliyorlar. Eskişehir’deki kısır basın döngüsü, bazı isimleri tenzih ederek söylüyorum, diğer isimler yüzünden zarar görüyor. Siz, meslekten soğuyacaksınız ya da gerekli itibarı görmeyeceksiniz. Bizlerden önce aslında buna müdahale etmesi gerekenler sizlersiniz.

‘BİZ ESKİ BİR ŞEHİRİZ BUNU HERKES KABUL ETMEK ZORUNDA’

‘Eski Şehirin Yeni Başkanı’ sloganınız oldukça tartışılıyor. Bu slogan nasıl ortaya çıktı?

Daha çok tartışacaklar. Şöyle Eskişehir bizim şehrimizin adı fakat o Eskişehir dilimize pelesenk olduğu için biz artık anlamını unutmuşuz. Biz tarih olarak da eski bir şehiriz, Cumhuriyet tarihinde de çok önemli bir yere ait bir şehiriz ve yapı olarak da eski bir şehiriz. Bunu herkes kabul etmek zorunda. Ben hatta söylüyorum da bunu tartışmaların içine girenlere, çok zor değil kardeşim. Buyurun yarım saat Eskişehir turu yapalım merkezde, yarım gün de ilçelere gidelim bir tur yapalım. Ben göstereyim size şehir eski mi değil mi. Herkes bunu bir kabul etsin. Eskişehir Porsuk’tan, tramvay güzergahından ibaret bir şehir değil ki. Merkezden 3 dakika öteye hangi yöne yürürseniz yürüyün o eskiyi zaten görüyorsunuz.

‘ESKİŞEHİR TEK MERKEZDE ÇOK SIKIŞTI’

Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildiğiniz takdirde yeni bir şehir mi kuracaksınız?

Projemiz çok fazlasıyla çok fakat yine dünkü yayında söylediğim gibi, müsaade isteyerek, bunları tabii ki şimdiden açıklamayacağımızı söyledik. Biz bir web sitesi altyapısı da yaptık. Bütün projelerimizi insanlar hem bizden duyacaklar hem de detayları da oradan görecekler. Yeni bir şehir olmak zorunda. Eskişehir bir kere şehir olarak da yayılmak zorunda çünkü tek merkezde çok sıkıştı. Yaya trafiği de kötü, araç trafiği de kötü. Yeni bir şehir yaratmak zorundasınız zaten. Bu konuda hani 2 2 daha 4 düzeyinde bizim için. Bunu mecbur yapacağız ve Eskişehir’imizin de merkezdeki yapıların da yenilenmesi, kentsel dönüşüme girmesi gibi birçok konular var. Bunların zaten yapılması gerekiyor. Tramvay güzergahında ciddi bir trafik problemi var. Otopark problemi var. Sorunları herkes bildiği için rahatça söylüyorum, çözümlerimizi söylemiyorum şu an sadece. Bunlar da hazırlanıyor. Bu konuların hepsine müdahale edeceğiz ve o şehir yenilenecek.

‘EN BÜYÜK SORUNUMUZ BARINMA’

Eskişehir’deki sorunlara bakıldığında birçok insan en büyük sorunun trafik olduğunu düşünüyor? Sizce de en büyük sorun trafik mi?

En büyük sorun şu an bu değil. En büyük sorun barınma. Yani trafik evet bu kolay çözülecek bir şey değil. Çok büyük bir sorun. Bugünden yapıyorum deseniz, 3 senenizi 5 senenizi alacak işler. Fakat barınma, beslenme, öğrencilerin karnını doyurma, yeterli ve gerekli beslenmelerini sağlama çok daha kolay. Paramızı önce bunlara harcayacağız. Hem üniversite öğrencilerimizin sorunlarını çözmemiz lazım, yurtlar yapılması lazım hem de normal ilkokul öğrencilerimizi destek vermemiz lazım. Yoksulluk almış başını gidiyor. Ailelere destek vermemiz lazım. Kısacası sosyal belediyecilik anlamında birçok şey yapacağız. İlk sorunumuz bence bunlar.

‘SANAYİ BÖLGESİ ETRAFINDA YAPILAŞMA OLMALI’

Sanayicilerin, Organize Sanayi Bölgesi civarında bir konut projesi yapılması yönünde talebi ve önerisi var. Siz bir sanayici olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çok haklılar. Konutu yapsanız, şu an çalışacak işçi bulamıyorsunuz bu ciddi bir sorun. İşçi kısmını kendi içimizden, kendi memleketimizden çalışacak personel bulma kısmını buraya getirmek için de bu insanlara ucuz konut, daha kolay yaşayacakları bir hayat standardı getirmek zorundasınız. Şehrin merkezinden sabahın köründe insanlar sanayideki iş yerine servisle 1 saatte, 1 buçuk saatte giderse, o insanların zaten işe gittiğinde motivasyonu düşmüş oluyor. Ne bundan işveren faydalanabiliyor, ne kendisi şevkle çalışıyor. O da tabii ki bir süre sonra gönül bağını kopartıp, fırsatını bulduğunda da ayrılmasına sebep oluyor. O yüzden sanayi bölgeleri etrafında barınmayı çözecek, yapılaşmanın olması lazım. Eskişehir’de böyle bir şey yok. Çözülmesi gerekiyor. Çok haklı bir istek bu.

‘BİZİM SORUNUMUZ DIŞARIDAN GELENLER’

Organize Sanayi Bölgesi’nin büyümesi ve buna bağlı olarak göç alınması Eskişehir’in demografik yapısını bozar mı?

Kendi milletimizden bir göç aldıktan sonra neden demografik yapısı bozulsun. Bizim sorunumuz dışarıdan gelenler. Bu dışarıdan gelenler de zaten hızla yayılıyorlar. Biz en büyük sorunu burada yaşıyoruz şu an. Deprem bölgesinde daha büyük sorunumuz olacak çünkü orası bir de boşaldı. Dışarıdan gelen herkesi oraya koymak gibi bir dertleri var mevcut sistemin. Biz buna da karşıyız. Şehrimizde de çoğu mahalle, Şirintepe, Emek, Erentepe, Gündoğdu gibi yerlerde bu yapı bozulmaya başladı. Biz 85 milyonluk bir milletiz. Bizim her şehre fazlasıyla nüfusumuz yeter. İstanbul’un nüfusu 20 milyona dayandı. Orayı o kadar şişireceğinize Anadolu’ya yaysanız, her türlü ihtiyacı karşılarsınız. İstanbul artık çok pahalı bir şehir. İnsanlara da Anadolu’da ucuz ve kaliteli bir yaşam sunarsanız, insanlar neden gelmesin. İstanbul ile gönül bağı yok ki bu insanların, mecburiyetten orada bu insanlar.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HIZLANMASI GEREKİYOR’

Az önce deprem bölgesi ile ilgili konuştuk. Eskişehir’de de birçok eski yapı bulunuyor. Sizce Eskişehir depreme dayanıklı mı?

Eskişehir depreme dayanıklı değil. Kentsel dönüşümüz hızlanması lazım. Bu konuda çok ciddi projelerimiz var. Bunları da zamanı gelince insanlar öğrenecekler. Eskişehir, biz sadece tarihinden dolayı eski diyeceğimiz ve bununla da övüneceğimiz bir şehir haline gelecek. Yapılaşma, trafik, modernleşme konusunda eski kalmak zorunda değil. Evet Yılmaz hocamız göreve geldiği zaman daha eski bir şehirdi. O çehresini düzeltti, insanlar nasıl kabul etti öyle değil mi? Ama insanlar alıştı artık. Eskişehir zaten bu diyorlar. Çünkü 20-25 sene oldu. Yenilenmek zorunda. Artık 2024 yılına girerken, o etrafta gördüğünüz binalar, metruk yapılar hoş değil. Bunların hepsi çözülecek. Depreme dayanıklı standartlarda da olması gerekiyor.

‘BAŞKANLIK KAZANACAKSANIZ HERKESİ YENMEK ZORUNDASINIZ’

AK Parti ve MHP yerel seçimlere Cumhur İttifakı olarak girecek ve ortak aday çıkaracak. CHP ve İYİ Parti olarak ayrı ayrı seçimlere girme kararı alındı. Bu durum size bir avantaj ya da dezavantaj sağlayacak mı?

Ben bununla ilgilenmiyorum avantajı, dezavantajıyla. Biz karşımıza çıkan her rakibi, hangi partiden olursa olsun, yenmek zorundayız. Bir başkanlık kazanmak istiyorsanız, karşınıza çıkan herkesi yenmek zorundasınız. O yüzden daha başka partiler de aday çıkartacaktır. Biz hepsine saygı duyuyoruz, keyifli bir yarış olacağına da inanıyoruz. Pahalıya mal olacağımıza da ekstra inanıyoruz. Onlar düşünsün karşımızda Melih Aydın var diye.

‘ESKİŞEHİR MİLLİYETÇİSİ BİR İNSANIM’

Son olarak Eskişehirlilere bizim aracılığımızla söylemek, iletmek istedikleriniz var mı?

Eskişehir benim için çok kıymetli bir şehir. Ben hep söylüyorum, Türk milliyetçisi olduğum gibi, Eskişehir milliyetçisi bir insanım gerçekten. Bunu her yerde yıllardır çocukluğumdan beri taşırım gururla. Her çıktığım programda, siyasetten öncesinde de Eskişehir’in yerinin bizim için çok başka olduğunu söylerim. Ben şu an 32 şehirle iş yapıyorum aktif olarak. 32’nci şehri ekliyoruz ama Eskişehir’in çok başka olduğunu her zaman söylemiştim. Ben Eskişehir’i seviyorum, Eskişehirliler de beni sevdi. Bunun oy anlamında da destek anlamında da yanımızda olmaları anlamında da karşılığını karşılıklı vermek zorundayız. Onlar bize destek verdiğinde emin olsunlar ki hizmet olarak çok farklı bir noktaya gidecek ve bu şehirden herkes çok daha adil, çok daha sosyal belediyeciliği yaşayarak faydalanmış olacaklar. Karşılığında da çok daha keyifli yerlere gidebilecek bir sürecin başlangıcı aslında bu. Şehirle bütünleşmek istiyoruz. Bütün hemşehrilerimizden de bize sahip çıkmalarını, destek vermelerini rica ediyoruz.

Röportaj: Onur Şentürk (Milli İrade Gazetesi)