Geçtiğimiz gün bu köşede “En güçlü en mağdur” başlıklı yazımda ülkemizde emeklilerin mağduriyetlerini dile getirmiştim.

Toplumun oy kapasitesi olarak en kalabalık kesimini oluşturan emekliler ne yazık ki istedikleri refaha bir türlü kavuşamadılar.

Tam anlamıyla örgütlü olamadıkları için de sesleri hep cılız kaldı.

Emeklilere 2024 yılının ilk 6 aylık bölümü için verilen zam çok yetersiz bulunmuştu.

Önce yüzde 37, sonra yüzde 42, daha sonra da yüzde 49 olan zam oranı da emeklileri tatmin etmedi.

***

Yazımızın başlığına gelince;

İstenince oluyormuş cümlesi her iki taraf için de geçerli.

Son zamanlarda emekli sendikaları sokaklara, alanlara çıkıp hak aradılar, eylemler düzenlediler.

Seslerini biraz olsun yükselttiler.

Yükseltince de zam oranı yüzde 37’den yüzde 49’a kadar çıktı.

Hükümete gelince madem yüzde 49 verebiliyorsunuz, bunu neden daha önce yapmadınız, basamak basamak çıktınız diye sorarlar.

***

Hee yeter mi, elbette yetmez.

Zaten emekli kuruluşları yetmeyeceğini sesleri çıktığı kadar bağırıyorlar.

Çünkü  açıklanan enflasyon rakamlarıyla, gerçek hayattaki enflasyon arasında uçurum var.

Bir gün aldığın ürünü neredeyse ertesi gün aynı fiyata alamıyorsun.

Söyle geçen yıla baktığınızda fiyatlar arasında büyük farklar görülüyor.

Fiyatlar üçe-dörde katlamış durumda.

Bunun nedeni de TÜİK’in açıkladığı gerçek olmayan veriler.

***

Şimdi mücadele en düşük emekli maaşının en az asgari ücret düzeyinde olması.

Ana muhalefet başta olmak üzere siyasiler de bu konunun üzerinde kafa yoruyorlar.

Yaptıkları açıklamalarla en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olmasını yasayla bağlamak istiyorlar.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emeklilere 7 bin lira seyyanen zam isteği konuşunda ise henüz bir aşama kaydedilmedi.

***

Yerele gelince, emeklilerin maaşlarına yapılan ek zam ile ilgili Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru, verilen zammın yeterli olmadığını, yüzde 100’de zam verilse emeklinin memnun olmayacağını ilan etmişti.

Duru, “506 sayılı kanunun 96. Maddesi vardı. Muhalefete ve iktidara sesleniyorum, “Ne uğraşıyorsun, kök maaş şunu, bunu. 96. Maddeyi yürürlüğe koymuyorsun. 96. maddede asgari ücretin altında maaş bağlanmaz ifadesi yer alıyor. En düşük emekli maaşı 17 bin lira olacaktı. Asgari ücret alacaktık. 506 sayılı kanunun 96. Maddesi yürürlüğe girmelidir. Memur kat sayı sistemine dönülmelidir emekli rahatlatılması isteniyorsa muayene katkı payı kaldırılmalıdır” diye bağırıyor.