17-18 Eylül tarihlerinde Türk Metal Sendikası’nın düzenlediği ve birçok ilden basın mensuplarının geniş katılım gösterdiği Yerel Medya Kurultayı’nda sendikanın Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Eskişehir Şube Başkanı Orhan Demir ve Bursa Şube Başkanı Selda Tekman ile sohbet etme fırsatı bulduk.

Söyleşilerimizde Genel Başkan Kavlak, işçileri MESS ile imzalanacak toplu sözleşme ile ilgili bilgilendirirken, Başkan Demir Türk Metal Sendikası’nın Eskişehir ayağı ile ilgili önemli bilgiler verdi. Başkan Tekman ise metal kolundaki tek kadın başkan olmanın zorluklarını ve iyi yanlarını anlattı.

AMACIMIZ DOĞRU BİLGİ AKTARMAK

Birçok ilden basın mensuplarının katılımıyla ilk kez bir Yerel Medya Kurultayı düzenlediniz. Bu kurultayın amacı tam olarak nedir?

Burada amacımız örgütlü olduğumuz bölgelerde, önümüzdeki toplu sözleşme döneminde sağlıklı bilgi akışını sağlamak. Herhangi bir eksik bilgi olmamasını istiyoruz. Yerel basın aracılığıyla bölgedeki üyelerimize doğru bilgileri iletmek istiyoruz. Temel amacımız bu. 2 yıl önce biz bunu Bursa’da yaptık. Bursa’da 60 bine yakın üyemiz var. Oradaki 60 bine yakın üyemizden çok iyi geri dönüşler aldık. Bunu sizler aracılığıyla tüm şubelerdeki üyelerimize duyurmak istedik.

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Son dönemde sendikalar örgütlenme konusunda zorlu süreçlerden geçiyor. Bu süreçler hakkında güçlü bir sendikanın genel başkanı olarak düşünceleriniz neler?

Örgütlenmenin önünde engeller var mı? Var. Ama biz engel var diye geri çekilecek değiliz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bizim yetişmiş, kalifiye insanlarımız var. 8-10 yıldır bu işi yapan temsilci arkadaşlarımız, şube başkanlarımız, uzmanlarımız var. Zoru başaracaklar. Kimse getirip de hazır ekmek vermiyor. Bu ülkede 14-15 milyon çalışan var. Bunların sadece yüzde 15’i örgütlü. Yüzde 85’i sendikalardan bir şeyler bekliyor. Örgütlenmek istiyor. Bunu yaparken de organize olmak istiyor. Tek başına bir şey yapamadığı için bu organizasyonu da biz sağlayacağız. Bu bizim işimiz. Nerede bir metal işçisi varsa biz orada olacağız.

SENDİKAL HAREKETE DİNAMİZM GETİRDİK

Metal İşverenleri Sendikası ile yeniden toplu sözleşme masasına oturacaksınız. Üyelerinize bir mesajınız var mı?

Zorlu bir sürecin başındayız. Özellikle son iki dönemde imzaladığımız toplu iş sözleşmeleriyle Türk sendikal hareketine büyük bir dinamizm getirdik. 2017 yılında altı aylık enflasyon yüzde 3,2 idi. Biz ilk altı ay için yüzde 38,28 talep ettik, yüzde 24,63 zam aldık. 2019 sözleşmesine otururken altı aylık enflasyon yüzde 6 idi, biz ilk altı ay için yüzde 20 talep ettik, yüzde 17,12 aldık. İmzaladığımız bu sözleşmelerle metal işçileri hem ücretleriyle hem de sosyal haklarıyla çok önemli kazanımlar elde ettiler. Düşünün ülkemizde ortalama ücret neredeyse asgari ücret düzeyinde. Ücret artışları da kamuoyunun şüpheyle yaklaştığı TÜİK rakamlarına dayanıyor. Ancak bu tabloya rağmen üyelerimiz bizim sözleşmelerimiz sayesinde insan onuruna yaraşır bir ücret alıyor. Bağımsız anket firmalarına yaptırdığımız ölçümlerde toplu sözleşmelerden memnuniyet oranı Yüzde 90’a yakın çıkıyor. 2021 döneminde ilk 6 ay için yüzde 29,57 zam talebimiz olacak. İnşallah 2017 ve 2019’da olduğu gibi 2021-2023 döneminde de herkesin, ‘Allah sendikamdan razı olsun diyeceği’ bir toplu sözleşme dönemini onlara yaşatacağız.

tms 2

GENÇLERE SENDİKACILIĞI ANLATMALIYIZ

Eskişehir’de yaklaşık 6 yıldır Türk Metal Sendikası Şube Başkanlığı görevini sürdürüyorsunuz. Eskişehir’de sendikacılığı nasıl görüyorsunuz?

Eskişehir’de sendika kültürü yeni yeni oturuyor. Burada önemli olan gençlere sendikayı anlatabilmek. Sendikasız bir fabrikada çalışan ve örgütlenen işçiler, sendikanın önemini çok iyi kavrıyor. Öncesini bildikleri için sendika ve toplu sözleşme ile aldıkları kazanımları iyi biliyorlar. Ancak, hali hazırda sendikalı fabrikalarda çalışmaya başlayan gençler, sendikanın önemini kavrayamıyor. Bunu anlatmamız gerekiyor. ‘Niye diğer fabrikalarda işçiler asgari ücret alıyor da ben 4 bin lira ile işe başlıyorum, niye bayram ikramiyesi alıyorum?’ diye sormuyor. Sendikayı kendisinden aidat alan bir kurum olarak görüyor. İşte tam da bunu anlatmamız gerekiyor. Bu hakları sendikalı oldukları için kazandıklarını anlatmalıyız.

SOSYAL SENDİKACILIĞI HAYATA GEÇİRDİK

Türk Metal Sendikası olarak Eskişehir’de üyeleriniz için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Sendikalar öncelikle üyelerinin maddi çıkarlarını gözetirler. Biz Türk Metal Sendikası olarak bunu zaten yapıyoruz. Türkiye’de toplu sözleşmeler bizim yaptığımız sözleşmelerden örnek alınıyor. Biz de artık sosyal sendikacılığı gündemimize aldık. Üyelerimizin hayatlarına da dokunmak istiyoruz. Sadece bu yıl Eskişehir’den Didim ve Bodrum’daki otellerimize 2 bin 200 üyemizi aileleri ile götürdük. Ceplerinden 5 kuruş çıkmadan 5 gün konaklamalarını sağladık. 500’e yakın bekar arkadaşımızı da Kıbrıs’a gönderdik. Çok güzel vakit geçirdiler. Hepsi bu olaydan çok memnun kaldı. Bu insanların bazısı ilk kez uçağa bindi. Bazıları ilk kez böyle bir tesiste tatil yapma imkanı buldu. Aralarında ilk kez deniz görenler var. Bunlar gerçekten çok kıymetli işler.

tms 1

SENDİKA İLE 1999’DA TANIŞTIM

Selda Tekman kimdir? Sendikacılığa nasıl adım attı? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1979 Bursa Mudanya doğumluyum. 1997 yılında Siemens’te işe başladım. Burası Mudanya’da enerji kablosu üreten bir fabrika burası. Yeni bir bölüm açıldı ve kadın çalışanlar alındı. Burada da otomotiv  kablo üretecekler. Burada 1999 yılında bir örgütlenme söz konusu oldu. Orada Türk Metal Sendikası örgütlendi. Ben de orada Baş Temsilci olarak hem sendikayla tanıştım hem de sendikacılık hayatıma başlamış oldum. Hem çalışma hayatını hem sendikayı öğrendim. Orası benim için bir okul oldu. 2006 yılında da ilk kez şube yönetiminde mali sekreter olarak görev aldım. Daha sonra yine yönetimde çeşitli görevlerde bulundum. 2014 yılında da Bursa’da kadın kollarını kurduk. Daha sonra da diğer bölgelerde kuruldu. 12 Nisan 2021 yılından bu yana da Bursa Şube Başkanlığı görevini yürütüyorum.

KADIN OLDUĞUM İÇİN UZUN SÜRDÜ

Türk Metal Sendikası’nda tek kadın şube başkanısınız. Bu süreç nasıl ilerledi?

Aslında kadın olduğum için bu kadar uzun sürdü. Erkek olsaydım şu ana kadar çoktan başkan olmuştum diye düşünüyorum. Genel Başkanımız gerçekten kadına çok değer veriyor. Bunun avantajını ben kullandım diyelim. Yaptığım işte en iyisini yapmaya çalışıyorum. Biraz fark yaratarak. Bursa’da kadınlarla ilgili birçok sivil toplum kuruluşu var. Ama biz çok iyi işler yaptık. Yaptığımız projeler ve çalışmalar gerçekten ses getirdi. Bursa çok örgütlenilen ve büyüyen bir şehir. Son dönemde sendikamıza birçok üye kattık. 8’inci şube ihtiyacı doğdu. Genel Başkanımız da 8’inci şube başkanlığı için tercihini bir kadından yana kullandı, o da bana nasip oldu.

KÜÇÜMSENME HİSSEDİYORSUNUZ

Sendika başkanlarının görevleri gerçekten çok zor. Peki sendika başkanlığının getirdiği zorluklar dışında, kadın bir başkan olarak cinsiyet ayrımcılığı çerçevesinde yaşadığınız zorluklar var mı?

Direkt somut yok aslında ama hissettiklerim var. Çok önemli fabrikaların CEO’ları bile izliyorlarmış. Hadi bakalım ne yapacak diye. Bu çok cinsiyetçi bir yaklaşım aslında. Ya da bana somut olarak söylemiyorlar ama ilk önce bir küçümsenme hissediyorsunuz. Bir de bunu değerlendirmek istiyorlar, bunu bütün yöneticiler yaptı. Daha önce yaptıramadıkları ne varsa önüme döktüler. Ama öyle olmadığını da gördüler. ‘Laf olsun diye kadın kotaları var, bu kadını da bir fark yaratalım diye getirdiler’ gibi bir düşünceleri vardı sanırım ilk önce. Daha sonra bunun böyle olmadığını yaptığım işlerle gösterdim. Şimdilik gerçekten çok iyi gidiyor. Üyelerimizle çok iyi bir enerji yakaladık. Bundan sonra da yapacağımız icraatlarla bu pekişecek.

ARKASI ÇORAP SÖKÜĞÜ GİBİ GELECEK

Sendikadaki diğer kadınlar için bir öncü olduğunuzu düşünüyor musunuz? Sizce diğer illerde de kadınlar sendika başkanlığı için aday olacaklar mı?

Ben tarihe adımı yazdım. Metal sektöründe sadece Türkiye’de değil, dünyada ilk kadın şube başkanıyım. Bundan sonrasının da çorap söküğü gibi geleceğine inanıyorum. Gerçekten Genel Başkanımız kadınlara çok değer veriyor. Burada bir pozitif ayrımcılık mutlaka yapacak. Eşit haklara sahip olana kadar erkeklerle bizim de bu pozitif ayrımcılığa ihtiyacımız var. Belli bir süre bu gerekiyor. Bunu da Türk Metal Sendikası sağlıyor. Kadınların bundan sonra daha çok görev alacağını düşünüyorum.

Röportaj: Onur Şentürk