İş ve özel hayat dengesi, iş yaşamı ile kişisel hayatın birbirini destekleyerek uyum içinde ilerlemesidir. Bu denge, sadece bireysel mutluluğun ve sağlığın korunması için değil, aynı zamanda iş performansının sürdürülebilirliği için de çok önemlidir. Yoğun iş temposu, artan sorumluluklar ve iş dışı talepler, dengeyi kurmayı zorlaştırabilir. Denge sağlanamadığında ise stres, motivasyon kaybı ve tükenmişlik gibi olumsuz etkiler ortaya çıkar. Örneğin, yoğun bir günün sonunda evine dönen bir kişi, hala iş maillerini kontrol ediyor ve ertesi günkü işlerini düşünüyor olabilir. Bu durum hem özel yaşamındaki ilişkileri zayıflatır hem de iş performansını olumsuz etkiler.

Rol kuramına göre, hayatımızda birden çok sosyal rol üstleniriz; çalışan, ebeveyn, eş veya arkadaş gibi. Ancak bu roller aynı anda çatışabilir ya da üzerimizde aşırı yük oluşturabilir. Örneğin, önemli bir iş toplantısı ile çocuğun okul toplantısı aynı saate denk gelirse bu çatışma kişide stres yaratır. Ayrıca, mesai saatleri dışında devam eden iş sorumlulukları da aşırı yüklenmeye neden olur. Böyle durumlarda kişi hem iş hem de özel yaşamda tatminsizlik yaşayabilir. Sınır kuramı ise iş ve özel hayat arasındaki sınırların nasıl şekillendiğini açıklar. Bazı kişiler iş ve özel hayatı tamamen ayırırken, bazıları arasında bu sınırlar daha geçirgendir. Örneğin, evden çalışırken çocuk bakımı ile iş arasında geçiş yapmak gerekebilir. Sağlıklı bir denge için sınırların belirlenmesi önemlidir.

Günlük hayatımızdaki rol geçişleri de fiziksel, zihinsel ve duygusal düzeyde gerçekleşir. İşten eve geçiş yapmak sadece mekân değiştirmek değil, zihni ve duyguları da işten uzaklaştırmak anlamına gelir. Bu geçişlerin sağlıklı olması için iş çıkışı derin bir nefes almak, telefon bildirimlerini kapatmak veya akşam yemeklerinde sadece aile sohbetine odaklanmak gibi ritüeller faydalı olabilir.

Günlük hayatta farklı roller üstleniriz ve bu rollerin farkında olmak, onları yönetmek iş-yaşam dengesini sağlamada kritik öneme sahiptir. İşte, yönetici, aile üyesi ya da kişisel zaman gibi farklı roller için zaman ayırmak ve bu zamanları doğru kullanmak gerekir. Zaman bloklama yöntemi, gün içinde iş ve özel hayat için ayrı zaman dilimleri belirleyerek verimliliği artırmaya yardımcı olur. Aynı şekilde, mesai sonrası telefon ve e-posta bildirimlerini kapatmak, sınırları korumak için basit ama etkili bir adımdır.

Rol farkındalığı sayesinde hangi anda hangi role odaklanılması gerektiği bilinir ve böylece stresi azaltmak mümkün olur. Önceliklendirme yaparak en önemli işler öne alınmalı, gereksiz yüklerden kaçınılmalıdır. Ayrıca, iş ve özel hayat arasındaki iletişimde beklentilerin net olması, destek alınması ve karşılıklı anlayışın sağlanması rol çatışmalarını azaltır. Kişisel bakım da iş-yaşam dengesinin sürdürülebilirliğinde büyük rol oynar; düzenli uyku, sağlıklı beslenme, egzersiz ve zihinsel molalar, hem bedeni hem de zihni güçlendirir.

Kaynak: bülten