Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, ekonomik kriz ve dövizdeki dalgalanmalara karşı hazırladığı tasarruf paketinde ilk neşteri eğitime vurduğunu büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini kaydeden Ektaş,‘‘ Alınan tedbir kararlarına göre, yılın ilk 6 ayının ardından MEB ’in elinde maaşlar hariç kalan 10 milyar 633 milyon 716 bin 878 TL’den 2 milyar TL’si “ tasarruf tedbirleri” kapsamında kesildi. Böylece MEB’in kemeri yüzde 18 “sıkıldı”. Böylece, iktidar sahipleri krizin faturasını ilk olarak milyonlarca çocuğu ve ailesini ilgilendiren Milli Eğitim’e kesti’’ diye konuştu.

‘KABUL EDİLEMEZ’

Eğitim alanındaki yetersizliklerin, eğitim kalitesinde Türkiye’nin dünya sıralaması içindeki yerinin herkesi rahatsız ettiğini ifade eden Ektaş,‘‘ Son yıllarda yapılan Üniversite ve Lise giriş sınavlarında sürekli düşen net ortalamaları, Dünya Ekonomik Forumu Eğitim Kalitesi sıralaması ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” PISA sıralamasındaki yerimiz, eğitime daha çok yatırım yapmamızı zorunlu hale getirirken, Hükümetin aldığı bu karar izahtan varestedir. Maliyetleriyle dudak uçuklatan şatafatlı makam odaları, bir tek makam aracı için ödenen aylık 37.000 TL’ye varan kiralama ücretleri, Valilik toplantılarının yapıldığı günlerde Vilayet Meydanında görmeye aşına olduğumuz sayısız lüks makam araçları, kamu binaları için gereksiz ve amaçsız yüksek bedellerle kiralanan binalar, bir çok Bakanlık bütçesinden anlamsız ve yararsız projelere destek olmak adı altında tarikat ve cemaat ilişkili dernek ve vakıflara aktarılan kaynaklar, yandaşlara peşkeş çekilen ihaleler, milyarlara varmasıyla övünülen Bakanlıkların kuruyemiş giderleri, Diyanetin kara delik gibi yutmaya devam ettiği bütçeleri, Kütahya Zafer Havalimanı, Üçüncü köprü, Yeni Kamu Binaları gibi işlevsiz ve getirisiz projelere aktarılan büyük kaynaklar ortadayken tasarruf uygulamasının geleceğimizin teminatı olmasını beklediğimiz eğitimden başlaması kabul edilebilir değildir’’ şeklinde konuştu.