Resmi olarak açıklanan vaka sayılarının 30 bine dayandığını hatırlatan Karasu,‘‘ Salgının başladığı dönemlerde üretim ne olursa olsun sürecek diyen hükümet, patronların karı uğruna işçi ve emekçilerin canını ve sağlığını hiçe saymış, işçi ve emekçiler sürü bağışıklığına terk etmiştir. Bu süreçte çıkarılan destek paketleriyle ise patronları ihya etmeyi sürdürmüştür. Halkımızın emeğinden ve alın terinden kesilen vergilerle oluşan devlet gelirleri ve işsizlik fonu gibi işçilere ait olan fonlar, patronlara peşkeş çekilirken emekçiler virüsün kucağına atılmıştır. İlimizdeki fabrikalar adeta yangın yerine dönmüş durumdadır. Bazı işçiler 2. Kez bu hastalığa yakalanmıştır. Ücretler erimiştir. İşçilerin hem ekmeği ile hem de sağlığı ile oynanmaya devam edilmektedir. Pandemi ile mücadelede gerçekçi ve bilimsel olan tedbirler uygulanmalıdır. Eğitim, sağlık, hijyen ve genel temizlik(belediye) gibi zorunlu olan mal ve hizmetlerin dışında üretim ve hizmet sunumu durdurulmalı, çalışanlara tam ücretli izin verilerek 21 gün tam kapanma sağlanmalıdır. Üretim ve hizmet sunumuna devam edenlere düzenli olarak test yapılmalı, sağlıklı çalışma koşulları ve 6 saati geçmeyecek kısa çalışma saatleri uygulanmalıdır. Salgın süreci sona erene kadar yoksulluk sınırının altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan her haneye sosyal ekonomik destek verilmeli, ücretsiz doğalgaz, su, elektrik, telefon, internet hizmeti sağlanmalıdır. Yurttaşların kredi kartı borçları ertelenmelidir.  Sermaye kesimine sağlanan teşvik, vergi, sigorta indirimi gibi ayrıcalıklara son verilmeli, hizmet alımında garanti ödemeleri iptal edilmeli bu kapsamdaki tüm projeler sonlandırılmalıdır. İşsizlik fonu, bireysel emeklilik fonu gibi fonlar amacı dışında kullanılmamalı, tüm kaynaklar kuruluş amacına uygun bir şekilde halkın ihtiyaçlarına yönelik kullanılmalıdır’’ ifadelerini kullandı.