Gazetecilik mesleği her dönemde hep önde gelen mesleklerden olmuştur.

Yine her dönemde gazeteciler baskı altına alınmaya çalışılmış, alınanlar da olmuştur.

Gazetecilik zor bir iştir, bu uğurda şehit edilen gazeteciler vardır.

Öldürülen, saldırıya uğrayan, dövülen gazeteciler vardır.

Gazeteci yazdığından, fikrinden dolayı eleştirilebilir ama hiçbir zaman şiddete uğramamalıdır.

Gazetecilik evet zor iştir ama hiçbir zaman “gazetecilik suç değildir”

 

***

Her zaman olduğu gibi gazetecilik mesleği son günlerde yine ön plana çıkmaya başladı.

Neden çıktı?

Sedat Peker’in videolarında adı geçen gazetecilerin akçeli işlere karıştığının ortaya çıkmasıyla.

İktidara yakın bazı gazetecilerin para işlerine karıştığı iddiaları var.

Özellikle de bir gazetecinin 10 milyon dolar gibi bir paraya aracılık ettiği yolundaki iddialar tartışılıyor.

Ancak bu gazeteciden henüz bir ses yok.

 

***

Önceki akşam, Halk TV’de yayınlanan “Şimdiki Zaman” programına sadece gazeteciler katıldı.

Gürkan Hacır’ın moderatörlüğündeki programda İsmail Saymaz, Barış Yarkadaş, Mustafa Hoş son günlerdeki iddiaları tartıştı.

Uğur Dündar ve Enis Berberoğlu da programa katılarak görüşlerini açıkladılar.

Programa bağlanan diğer bir konuk ise Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç idi.

Kendisi gibi, eşi de 50 yıllık gazeteci olan Pınar Türenç, açtı ağzını yumdu gözünü.

Temiz eller hareketinin önce medyadan başlaması gerektiğinin altını çizdi.

Bilindiği gibi Türk basınının yüzde 95’i iktidara yakın medyadan oluşuyor.

Yandaşlık almış başını gidiyor.

Türenç, akçeli işlere karıştığı iddia edilen gazetecilerin ya bu iddialar üzerine açıklamalar yapmalarını ya da hemen mesleği bırakmaları gerektiğini söyledi.

 

***

 

Pınar Türenç’in Başkanı olduğu Basın Konseyi de yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi.

“Medyamız hiç bu kadar kirlenmemişti. Son dönemde yaşanan kirli ilişkiler sarmalı ve siyasetin kuşattığı medya, yıllar içinde hiç bu kadar kapkara bir girdaba saplanmamıştı. 

Tarihinde hiçbir dönemde görülmemiş rezillik yaşanıyor. Siyaset- mafya ilişkisindeki kirliliğin medyaya da sıçradığına tanık oluyoruz. Siyaset- mafya- medya üçgeninde kuşatılmaya çalışılan Türkiye'de öncelikle medyanın temizlenmesi şarttır. Bir mafya liderinin yurt dışından yayınladığı videolarla her gün ortaya döktüğü ‘sözde gazetecilerin’ karıştığı rezillikten medyamızın kurtarılması gerekmektedir. Bunun için basın meslek kuruluşlarının harekete geçerek, pisliğe bulaşan sözde gazetecilerin medyadan acilen temizlenmesi şarttır. Medyada temizlik hareketinin derhal başlatılması artık kaçınılmaz hale gelmiştir.”

Medyadaki bir kirlenmeyi yine gerçek gazeteciler temizleyeceklerdir.