Toplumun iktidardan çeşitli beklentileri var.
Özellikle hayat pahalılığının aşırı derecede arttığı günümüzde toplumun büyük beklentisi yapılan zamların geri çekilmesi ve biraz daha rahat hayat koşullarıdır.
Toplumun bir parçası olan basın mensuplarının da gerek ekonomik gerekse toplumsal talepleri bulunuyor.
Geçtiğimiz hafta sonunda yapılan Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun Başkanlar Konseyi toplantısından sonra yayınlanan sonuç bildirgesinde bu istekler sıralandı.
***
Ekonomik zorluklar, demokrasi ve hukuk sorunlarımız yaşamı önemli
ölçüde etkilemektedir. Demokrasilerin iki önemli ve temel unsuru
kuvvetler ayrılığı ile halkın haber alma ve bilgi edinme özgürlüğü
olarak adlandırdığımız basın özgürlüğü büyük yara almıştır. Yasama,
Yürütme ve Yargı bağımsızlığı tartışılır hale gelmiştir. Toplum
adalet, demokrasi ve özgürlük istemektedir.
Basın sorunlarının çözüm merkezi Cumhurbaşkanlığı İletişim
Başkanlığıdır. Maalesef mevcut İletişim Başkanı, hiçbir soruna el atmadığı gibi meslek örgütleri ile görüşmeyi bile kabul etmemektedir.
Aylardır yerel gazeteler girdi maliyetlerinin altından kalkamadığı
için bir bir kapanıyor. İletişim başkanlığı Basın İlan Kurumu Genel
Kurulu’na 12 hükümet temsilcisini bildirmediği için BİK toplanamıyor
ve ilan fiyatlarına yapılması gereken zam 3 aydır bekliyor.
***
Uydu bedellerini dövizdeki yükseliş nedeniyle ödeyemeyen yerel
televizyonlar bir bir kapanıyor, Dijital Medya Yasası bir türlü çıkarılmadığı için; gazeteci olmayan ve kimliğimizi kullanarak internet gazetesi çıkaran ve internet
üzerinden TV yayını yapan kişiler pıtırak otu gibi çoğalıyor, sözde
gazetelerini silah olarak kullanarak tehditle kişi ve kurumlardan
menfaat temin edip gazeteciliğin adını kirletiyor. Bu konudaki
ısrarımızın; Zonguldak Asliye Ceza Mahkemesi’nin internet üzerinden TV
yayınını; hak sahiplerinin başvurusu üzerine korsan yayın sayması ve
söz konusu kişileri hapis ve ağır para cezası ile mahkum etmesi ne
denli doğru olduğunu göstermiştir.
***
Pandemi döneminde hemen her sektöre verilen destek basına
verilmediği gibi, genelgelerle icra ilanları kaldırılıyor,
belediyelerin yerel basına abonelikleri yasaklanıyor, yerel
gazetelerin resmi ilan fiyatlarına zam yapılmadığı gibi, yerel
basından kesilen ilanlar yaygın basındaki yandaş gazetelere veriliyor.
Bütün bunların sonucu yerel basın susturuluyor, kapanmaya
zorlanıyor, sesi kesiliyor, ekranlar kapatılıyor ve Demokrasi yok
sayılıp basın özgürlüğüne kilit vuruluyor.
Türkiye’nin üye cemiyetleri ile 15 binin üzerinde gazeteciyi
bünyesinde bulunduran Türkiye Gazeteciler Federasyonu’na Anayasal
haklarını kullanarak, yasalar çerçevesinde eylem yapmak kalıyor.