Pandemi sürecinde şüphesiz ki en çok etkilenen sektör hizmet sektörü oldu.

Bunun içinde de küçük lokantalar, kafeler, kıraathaneler başta geldi.

Üstelik bu kesimin “gel al” “paket servis” gibi imkanları da yok.

Gerçekten de bu kesimin nefes alacak hali kalmadı.

Bu süreçte ayrımcılığın da yapıldığını görüyoruz.

Örneğin, okulların yarı yıl tatiline girmesinden sonra Uludağ’daki otellerin yüzde 95 doluluk oranına ulaşması ve soka çıkma kısıtlamasının bile kaldırılması.

Kamu kurumlarına, AVM, banka ve bazı kuruluşlara getirilen HES kodu uygulaması, neden lokanta ve diğer hizmet sektörü işletmelerine getirilmiyor.

Esnafın şimdi istediği bu.

 

***

Geçtiğimiz günlerde geniş bir kesimi temsil eden Lokantacılar Odası bir açıklama yaptı ve bu isteği dillendirdi.

Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı ve Türkiye Lokantacılar Odası Denetim Kurulu üyesi Bahar Bilen, yaptığı açıklamada esnafın dayanma gücünün kalmadığına dikkat çekerek, sektörde binlerce işyeri ve bu sektörde yüz binlerce çalışanın  çok zor durumda olduğunu hatırlattı ve Sağlık Bakanlığının HES Kodu uygulaması ile her yerde olduğu gibi yiyecek-içecek sektöründe de kapalı olan işyerlerinin açılmasını istedi.

Bizlere de yaşama fırsatı verin diyen Bilen, virüsün kaynağının esnaf olmadığının altını çizdi.

 

***

Uzmanlar da belirtiyor ki, bu virüs yiyecek-içecekle geçmiyor.

Paketler ve eşyalardan da geçmiyor.

İnsandan insana damlacık yoluyla geçtiğini artık herkes biliyor.

Bunun çaresi de biliniyor, maske takacağız, mesafeye dikkat edeceğiz ve özellikle de ellerimizi yıkayacağız.

Bunları yaptığımız taktirde bulaş riski çok azlara iniyor.

Şimdi yeniden Eskişehir esnafının durumuna ve çağrılara.

Anayasanın 173’üncü maddesinde Devletin  esnaf ve sanatkarı korumakla yükümlü olduğuna vurgu yapan Bilen, “Kısıtlı açık olma ve oturma yasağı uygulaması ile yüzlerce lokanta, restoran ve kafeteryanın kapalı kalmak zorunda olması şehir ekonomisine ciddi bir yara açtı. Al götür, ara getir, tıkla gelsin vs. yerli ve yabancı sermayeli bilmem' ne.com online sipariş siteleri yüksek komisyon oranları, kullanım bedeli, joker ürün vs. adı altında emeğimizi sömüren, işletmelerimizin büyük ortağı haline gelen milyonluk reklam bütçeleri ile, sektörü tekelinde tutan hatta sektörümüzdeki bazı dernekler ve mesleki Federasyon yetkililerimize de para yardımı altında göstermelik cüzi rakamlara ismini kullandırarak, emek ve alın teri döken esnafımızın elini kolunu bağlamış, adeta esnafımızın sırtına binmeye çanak tutanları bu oluşumları  kabul etmiyoruz. Bu yabancı online sipariş siteleri bizlere destek olmak istiyorlarsa bu zorlu süreçte esnafımızdan aldıkları  yüksek komisyon oranlarına en az yarı yarıya düşürmeliler veya acilen Ticaret Bakanlığımız, Rekabet kurulu yasalar nezdinde bu işe  dur demeli! Bunca esnaf, milyonlarca çalışan zor durumda” diye feryat ediyor.

Zaten iş yapamayan bu esnafın sırtında bir de kira, SGK, vergi, stopaj, elektrik, doğalgaz faturaları ile Halkbank üzerinden verilen esnaf kredisi taksitleri de var.

Bunları da nasıl ödeyeceklerini bilmiyorlar.

Verilen kira ve hibe desteği malum, hiçbir ihtiyaca cevap vermedi.

Bu feryatlar artık duyulmalı.