Hükümet her zaman ne söylüyor.

İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyon altında ezdirmeyeceğiz.

Peki uygulamalar öyle mi?

Hiç de öyle olmadığını görüyoruz.

İşte yapılan son zamlar.

Bir kere emekli enflasyon altında ezim ezim eziliyor.

TÜİK’in bile açıkladığı enflasyon oranı yüzde 36 iken, emeklilere yüzde 25’lik bir zam yapıldı.

Bu emekliyi enflasyon altında ezdirmemek midir?

Kaldı ki verilen zam zaten her türlü ürüne yapılan zamlar ile birlikte daha emeklinin cebine girmeden gitti.

***

Bir de TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile hayattaki gerçek enflasyon arasında dağlar kadar fark var.

Enflasyon Araştırma Grubu olarak adlandırılan ENAG’ın tespit ettiği enflasyon yüzde 82.

Bağımsız bilim adamları, ekonomistlerin oluşturduğu bu grup oranları yine bağımsız olarak açıklıyor.

Yılın son ayında hemen her türlü ürüne yapılan zamlar herkesin belini büktü.

Süt ve süt ürünlerine yapılan zam nedeniyle bebekler süt içemeyecek, kemiklerini geliştirecek peynir yiyemeyecek duruma geldi.

***

1 Ocak tarihinde fiyatları arttırılan doğal gaz, elektrik faturaları henüz gelmedi.

Aralık 2021’i içeren faturalar cepleri yaktı.

Akaryakıtta durum ise daha feci.

Çünkü bu ürüne yapılacak zam demek her ürüne yansıyacak zam demektir.

Akaryakıt istasyonlarındaki fiyatları yazan tabelalar Hazine ve Maliye Bakanı’nın gözleri gibi, ışıl ışıl parlıyor.

***

Emekliye yapılan zam TÜİK enflasyonunun bile çok gerisinde kaldı.

Bu mudur vatandaşı enflasyon altında ezdirmemek?

Bazı yandan gazeteler emekliye ek zamdan söz ediyor.

Hele bir gazete var, yılın 365 günü emekliye çeşitli adlar altında zam yapıyor.

Emekli o zamları alacak olsa parayı koyacak yer bulamayacak.

Onlar ek zam yazıyorlar ama iktidarın hiç öyle bir niyeti yok.

Potansiyelinin ve gücünün farkında olmayan emekliler ise artan hayat pahalılığı karşısında çaresizlik içinde bulunuyor.