Bugün büyük zaferimizin 99. Yıldönümünü kutluyoruz.

Türk kurtuluş mücadelesinin en büyük zaferi olan 30 Ağustos gününü bütün millet olarak coşkuyla kutluyoruz.

Katlamak istemeyenler de kendileri bilir.

Kentimiz Eskişehir bu büyük zafere giden yolda önemli işlevler üstlenmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduktan sonra düzenli ordularımızın ilk önemli zaferi 1. ve 2. İnönü Savaşları’nın kazanılmasıyla gerçekleşti.

Büyük Atatürk, Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü’ye çektiği telgrafta “Siz orada sadece düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz” derken kazanılacak büyük zaferin müjdesini de veriyordu.

 

***

 

26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz, o büyük dehanın komutasında 30 Ağustos tarihinde kesin zafere ulaşarak hemen ardından da 9 Eylül’de yurdun işgalden kurtarılması ile sonuçlandı.

30 Ağustos sadece Türk tarihi için değil başta mazlum uluslar olmak üzere dünya tarihi için de bir dönüm noktası oldu.

Bugün aradan 99 yıl geçmesine rağmen halen sorunlarla karşı karşıya bulunuyoruz.

30 Ağustos büyük zafer için “Milletim tümünü ilgilendiren bir şey değil” diyenler de çıkabiliyor.

Nasıl değilmiş?

Eğer büyük Atatürk olmasaydı, bütün millet olarak yok olmayacak mıydık.

Afganistan örneği önümüzde duruyor.

Kadınların halini bütün dünya izliyor.

 

***

Oysa gelişmiş Avrupa ülkeleri dahil, dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren bir önderin kurduğu Cumhuriyet sayesinde, her türlü soruna rağmen rahatça yaşayabiliyoruz.

Bugün insanlar Türkiye’de yurdumuzun ve gelecek nesillerimizin tarikat ve cemaatlere teslim edilmesini istemiyor.

Düzensiz göçlerin merkezi olmayı istemiyoruz.

Nüfus dengemizin bozulmasını istemiyoruz.

 

***

Eskişehir her yıl olduğu gibi bu bayramda zaferi büyük bir coşkuyla kutlayacak.

Merkez Belediyelerimizin düzenlediği bayram kutlama etkinlikleri ayrı bir renk katacak, şölene dönüştürecek.

Eskişehir gibi bir Cumhuriyet kentine de yakışan budur.