Aşırı ekran maruziyeti , sadece göz sağlığını değil; aynı zamanda uyku düzeninden dikkat gelişimine, duygusal yönetimden akademik başarıya kadar pek çok kritik alanı doğrudan etkiliyor.
Bilişsel ve Dikkat Gelişimi Üzerindeki Olumsuz Etkiler
Uzun süreli ekran kullanımı, çocukların öğrenme ve dikkat süreçlerini yeniden şekillendirir ve genellikle olumsuz sonuçlar doğurur.Hızlı değişen görseller ve anlık ödüller içeren dijital içerikler, çocukların derinlemesine odaklanma yeteneğini zayıflatır. Bu durum, okulda ve derslerde uzun süre dikkatini sürdürme becerisini olumsuz etkiler. Özellikle 0-3 yaş arasındaki bebek ve küçük çocuklarda, ekran başında geçirilen her ek süre, dil gelişiminde gecikme riskini artırır. Dil, etkileşimli iletişim (konuşma ve dinleme) yoluyla öğrenilir, pasif ekran izleme ile değil. Aşırı ekran maruziyeti, serbest oyun ve hayal gücünü kullanan aktivitelere ayrılan zamanı azaltır. Bu da yaratıcılık, problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerinin gelişimini yavaşlatır.
Uyku Düzeni ve Fiziksel Sağlık Sorunları
Fazla ekran süresinin yol açtığı en yaygın problemlerden biri de biyolojik saat üzerindeki yıkıcı etkisidir. Ekranlardan yayılan mavi ışık, vücudun uyku hormonu olan melatonin üretimini baskılar. Yatmadan hemen önce ekran kullanımı, uykuya dalma süresini uzatır ve uyku kalitesini düşürür. Ekran karşısında geçirilen zaman, fiziksel aktiviteye ayrılan zamanı azaltır. Bu durum, obezite riskini artırır ve motor becerilerin gelişimini yavaşlatır. Uzun süre ekrana yakın bakmak, göz yorgunluğuna, kuru göze ve miyopluk riskinin artmasına neden olabilir.
Sosyal ve Duygusal İlişkilerde Gerileme
Çocuklar sosyal becerilerini gerçek hayattaki etkileşimlerle (yüz ifadeleri, beden dili, duygusal tepkiler) öğrenirler. Sanal etkileşimler, çocukların karşısındakinin duygusal tepkilerini okuma ve anlama becerisini zayıflatır. Bu da empati kurmada ve sosyal ipuçlarını yakalamada zorlanmaya yol açabilir. Bazı çocuklar sıkıldıklarında, sinirlendiklerinde veya üzüldüklerinde duygularını yönetmek yerine anlık rahatlama sağlayan ekrana yönelme eğilimi gösterir. Bu da uzun vadede duygusal regülasyon (duygu yönetimi) becerilerini engeller.