22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali kapsamında, Sinema Anadolu’da “Büyük Gelen Palto” filminin gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından düzenlenen söyleşide, filmin yönetmeni Nawras Abu Saleh seyircilerle buluştu. Söyleşinin moderatörlüğünü, sinema eleştirmeni ve yazarı İhsan Kabil üstlendi. Etkinliğe çok sayıda sinemasever katıldı. Antik Filistin kültürüne göre bir kişi rüyasında kendisine büyük gelen bir palto giydiğini görürse rüya, o kişinin büyük bir sorumluluğun altına gireceği şeklinde yorumlanır. Yönetmen Nawras Abu Saleh bu inanıştan yola çıkarak “Büyük Gelen Palto” filmini çekmek üzere harekete geçiyor. Filmde, Filistinli bir kahramanın, Filistinlilere uygulanan adaletsizliklere ve işgale karşı medyayı bir araç olarak kullanmak istemesiyle birlikte okuduğu mühendislik bölümünü bırakıp yerine gazetecilik bölümünü okumayı tercih etmesi konu alınıyor.
Yönetmen Abu Saleh: “Aslında hepimizin üzerinde bize büyük gelen bir palto var”
Filmin hikayesinden bahseden yönetmen Nawras Abu Saleh konuşmasında şunları söyledi: “Ben Filistin’de doğdum ve 20 yıl orada yaşadım. Filistin’in işgali benim hayatımı çok derinden etkiledi. Ailem hala orada. Batı medyası tarafından Filistin’in hikayesinin tam tersinden anlatıldığını gördüm ve bir Filistinli olarak bunun çok büyük bir haksızlık olduğunu düşündüm. Bu haksızlığı kendim anlatmalıydım ve bunu da sinema yoluyla yapmayı seçtim. Halkımın dili olmak durumundaydım. Büyük Gelen Palto’yu çekmeye bu şekilde karar verdim. Filmin yüzde 70’inde benim hayatımdan kesitler var. “Büyük Gelen Palto” ismi ise annemin 2005 yılında bir rüya görmesinden geliyor. Babam kanserden vefat ettiğinde annem bana ‘Üzerine büyük gelen bir palto giyiyorsun, yani büyük bir sorumluluk üstleniyorsun.’ demişti. Bu sorumluluğu bir aile sorumluluğu olmaktan çıkarıp bütün bir Filistin halkına adadım. Aslında hepimizin üzerinde bize büyük gelen bir palto var. İnsanlar bir Filistinli filminin acı ve duygusal olmasını beklerler ama benim filmimde hem acı hem mizah var çünkü Filistinliyi bir insan olarak gösterdim. Bir insan olarak mutlu olabiliriz ya da üzgün olabiliriz.” Söyleşi, soru cevap kısmının ardından sona erdi.