Geçtiğimiz Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’e gelerek ilçe adaylarını açıkladı. Sarıcakaya hariç bütün ilçelerde adaylar açıklandı, Yeniden Refah Partisi’ne bırakılacağı iddia edilen Sarıcakaya adayı ise açıklanmadı. Toplantının hemen ardından ise İl Başkanı Süleyman Reyhan görevden alındı. İddialar AK Parti’nin en yüksek oy oranının olduğu Sarıcakaya’da YRP’ye karşı aday çıkarılmaması nedeniyle görevden alındığı yönünde oldu. Daha sonra Reyhan, kendisine başka bir görev verildiği bu yüzden görevden alındığını paylaştı. Daha önce de bir yazımda belirtmiştim. AK Parti’de Sarıcakaya Belediyesi için tam 8 tane aday adayı çıktı. Belediye Başkanı AK Partili olmasına rağmen bu kadar aday adayı çıkmasını, mevcut başkanın aday gösterilmeyeceği yönünde yorumlamıştım. AK Partililerin Sarıcakaya’nın YRP’ye bırakılmasını istememesinin sebeplerinden biri de bu diye düşünüyorum. Peki, anlaşma sağlansaydı ne olacaktı. Sarıcakaya’da Yeniden Refah Partisi’nin adayı olarak son seçimlerde AK Parti’den aday gösterilmeyen Sarıcakaya eski Belediye Başkanı Faruk Güler’in aday gösterilmesi bekleniyordu. Buna karşılık ise YRP, Büyükşehir Belediyesi için aday göstermeyecek ve AK Parti adayını destekleyecekti. Sarıcakaya anlaşmasının suya düştüğünü kanıtlar nitelikte bir hareketle Yeniden Refah Partisi, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak eski Vali Kadir Çalışıcı’yı, Tepebaşı Belediye Başkan Adayı olarak da Tepebaşı Belediyesi eski Başkanı Tacettin Sarıoğlu’nu aday gösterdi. Normal şartlarda Faruk Güler, AK Parti’nin adayı olarak YRP’nin logosu altında seçime girecekti. Anlaşma olmazsa da hala YRP’nin adayı olacak mı yoksa bir anlaşma sağlanacak mı bekleyip göreceğiz. Hem Çalışıcı hem de Sarıoğlu Eskişehir’de tanınırlığı ve belli bir karşılığı olan isimler. Alacakları oylar da CHP’den çok AK Parti’nin oyları olacaktır. Bu nedenle adaylıkları CHP’ye yaradı diyebiliriz.

GÜNYÜZÜ VE ALPU DA KARIŞTI

Karışıklıklar sadece Sarıcakaya ile de bitmiyor. Günyüzü, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin memleketi olan BBP’ye bırakıldı. Günyüzü Belediye Başkanı Menderes Durgut, kendisine danışılmadan bu kararın alındığını belirterek Yeniden Refah Partisi’ne katıldı ve YRP’nin adayı oldu. Günyüzü’nde geçen seçimlerde AK Parti ve BBP yarışmış, Durgut 106 oy farkla seçimi kazanmıştı. Şimdi BBP ve YRP arasında bir seçim yaşanacak. Ciddi bir yarış olacak gibi duruyor. Hareketli olan bir diğer ilçe ise Alpu oldu. Cumhur İttifakı Alpu’da seçime MHP’nin adayı Alparslan Kokulu ile gitmeye karar verdi. Buna karşın Alpu’da 2 dönem belediye başkanlığı yapan ve bu seçimlerde de AK Parti’den Alpu için aday adayı olan Rafet Demirtaş, BBP’den aday oldu. Demirtaş son seçimlerde 3 bin 201 oy alırken, mevcut Başkan Gürbüz Güller 4 bin 667 oy alarak seçildi. Aynı kanattan 2 aday çıkması eminim Başkan Güler’i sevindirmiştir. Malum CHP seçime ittifaksız gidecek. Güler’in geçen seçimde aldığı İYİ Partililerin oylarını alamama şansı var. Bu nedenle hem BBP hem MHP’nin aday çıkarması açıkçası Güller’in işine geliyor.

YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ

CHP’de ise durum gayet sakin. İlçe adayları belirlendi, çalışmalara başlandı. Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Ayşe Ünlüce’nin belirlenmesinin ardından ortaya bir yorgan gitti, kavga bitti durumu da ortaya çıktı. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın arasındaki Büyükşehir gerginliği de sonlanmış oldu. Şu karışıklıkları görünce iyi ki seçime ittifaksız katılıyoruz bile diyor olabilirler. En azından herkesle rakip olacaklarını en başından biliyorlardı.

ÖN SEÇİMDE HATALAR TEKRARLANMASIN

Durum sakin derken, adaylıklar için sakin demek istedim. Yoksa Tepebaşı ön seçiminin iptal edilmesi, pankartla anahtar liste asılması gibi durumlar var. Pankart işi de gerçekten hiç şık değil, billboardlara çıksaydınız bari. Anahtar liste böyle seçimlerde hep olur da, küçük küçük bastırıp dağıtılır. Diğer adaylara saygısızlık. Umarım bugün tekrarlanacak olan ön seçimlerde böyle bir durum tekrar yaşanmaz. Şaibeli durumlar da ortadan kaldırılır ve eski İl Başkanı Recep Taşel’in dediği gibi ‘Yüzde 50’lik’ de olsa demokratik bir seçim ortamı yaşanır.