İddialara göre Trump, Maduro’ya "aile üyeleriyle birlikte kendi seçtiği bir yere gitmek üzere Venezuela’yı terk etmesi için bir haftalık süre" tanıdı. Bu süre 28 Kasım Cuma günü dolarken, gerilimin arka planında ABD’nin uyguladığı yaptırımlar ve bölgedeki askeri hareketlilik yer alıyor.
Telefonda Flaş Ultimatom: "Ailenle birlikte çekilmen için bir haftan var"
İngiliz basını kaynaklı iddialara göre, ABD Başkanı Donald Trump, 21 Kasım’da Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile yaptığı telefon görüşmesinde net bir ultimatom verdi. Habere göre Trump, Maduro'dan "ailesiyle birlikte kendi seçeceği bir yere gitmek üzere Venezuela'yı terk etmesi" talebinde bulundu ve bunun için sadece bir haftalık süre tanıdı.
Söz konusu sürenin 28 Kasım Cuma günü sona erdiği bildirildi. Bu görüşme, Trump'ın 30 Kasım'da yaptığı ve içeriği hakkında detay vermediği telefon görüşmesi açıklamasını takip eden günlerde yaşandı.
Maduro'nun Şartları Reddedildi: "Tam yasal af ve yaptırımların kaldırılması"
Reuters haber ajansının kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre, Maduro'nun ülkeyi terk etme karşılığında bazı talepleri oldu. Venezuela lideri, kendisi ve aile üyeleri için uygulanan tüm ABD yaptırımlarının kaldırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde hakkında yürütülen davanın sonlandırılması da dahil olmak üzere 'tam yasal af sağlanması' şartıyla ayrılmaya hazır olduğunu belirtti.
Maduro ayrıca, yeni seçimlere kadar geçiş hükümetinin ülkenin İcra Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez tarafından yönetilmesi gerektiği yönündeki talebini de dile getirdi. Ancak, elde edilen bilgilere göre, Başkan Trump, Maduro'nun öne sürdüğü taleplerin çoğunu reddetti.
Bölgesel gerilim tırmanıyor: Hava Sahası ve Askeri Yığınak
Bu diplomatik pazarlıkların arka planında, ABD'nin Venezuela üzerindeki baskısı artarak devam etti. Trump, 29 Kasım'da yaptığı açıklamada "Tüm havayolu şirketleri... Venezuela ve çevresindeki hava sahasının tamamen kapalı olduğunu dikkate alın" uyarısında bulunmuştu.
ABD, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi gerekçe göstererek Venezuela açıklarına büyük bir askeri güç konuşlandırmıştı. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise ABD’nin bu girişimlerini, kendisini devirmeye yönelik bir girişim olarak nitelendirmişti. ABD güçlerinin uyuşturucu taşıdığı iddia edilen teknelere yönelik saldırılarında 80'den fazla kişinin hayatını kaybettiği biliniyor.
