Semt pazarlarının bitiminden sonra arta kalanları toplayanların sayısı giderek artıyor.

Daha önceleri kiloyla satın alınan gıda maddeleri artık gramla alınmaya başlandı.

Eve 5 litrelik ayçiçeği yağı getirenler neredeyse kırmızı halıyla karşılanıyor. Yağ üreticileri vatandaşın bu durumunu göz önüne alarak yarım litrelik ambalajları piyasaya sürdüler.

Semt pazarlarında satılan ürünler yarım kilo, ya da daha az olan gramlarla alınmaya başlarken, tek tek ürün alanlar bile var.

 

***

Semt pazarlarında vatandaşa mikrofon tutan televizyonlar adeta feryatlarla karşılaşıyor.

Gerek çalışan, gerekse emekli aldıkları ücretlerin yetmediğini haykırıyor.

Üç-dört maaş alanların bulunduğu bu ülkede bu insanların feryatlarına acaba ne zaman kulak verilecek.

TÜİK'in açıkladığı gerçek hayattan uzak verileri bile mutfağın temel ihtiyaçlarından yağ, yumurta ve mercimeğin yüzde 50'lilerin üzerinde zamlandığını gösteriyor.

Artık TÜİK’in açıkladığı rakamlara kimse inanmıyor.

Çarşı-pazarda enflasyon almış başını giderken, ücret zamları da TÜİK enflasyon oranına göre yapılıyor.

Hal böyle olunca da aradaki uçurum giderek fazlalaşıyor.

 

***

 Vatandaş, "Para yok. Her şeyi yarım yarım alıyoruz. Ne yiyoruz, ne içiyoruz kimsenin umurunda değil. Uzaya gidecekmişiz, saçma sapan şeylerle uğraşıyorlar. Millet aç" diye isyan ederken, tuzu kuruların ise keyfi yerinde.

İnsanın midesine kuru ekmek giriyorsa, daha ne istiyorlar demeye getirenler var.

Emeklilerin durumu ise giderek kötüleşiyor.

Yıllardır devam eden intibak bilmecesi devam ediyor.

2000 yılından sonra emekli olanların intibak sorunu halen çözülmüş değil.

Bu konuda Türkiye Emekliler Derneği, yıllardır mücadelesini sürdürmesine rağmen bir sonuç alınamıyor.

Oysa emekliler güçlerinin farkında olsa, bu işler böyle gitmez.