Etkinlikte konuşan AKÜ Doğa Koruma Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, bölgedeki Eber ve Karamık Gölleri gibi önemli sulak alanların ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Erişmiş, “İnsan, doğanın dengesini bozan temel aktör hâline gelmiştir. Bozulan habitatlar, geri dönüşü zor yıkım süreçlerine girer. Biyolojik çeşitlilik, doğanın kendi döngüsünü sürdürebilmesi için yaşamsal önem taşımaktadır” dedi.

“Endemik türler sadece yerel miras değil, küresel sorumluluktur”

Afyonkarahisar çevresinde yalnızca bu bölgeye özgü çok sayıda endemik tür bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erişmiş, bu türlerin korunmasının yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda etik ve kültürel bir sorumluluk olduğunu söyledi. Erişmiş, “Bu türlerin korunması, yerel bir tercih değil, küresel bir sorumluluktur. Bu alanda kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel halk birlikte hareket etmelidir” diye konuştu.

Sulak alanlar için iş birliği vurgusu

Etkinliğin sonunda, sulak alanların sürdürülebilir biçimde korunmasına yönelik kurumlar arası iş birliğinin artırılması ve ortak projeler geliştirilmesi konusunda mutabakat sağlandığı açıklandı. Yetkililer, biyolojik çeşitliliğin korunmasının yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de ilgilendirdiğini belirterek katılımcılara teşekkür etti.

Öğrencilere ekolojik farkındalık kazandırıldı

Etkinlik kapsamında düzenlenen eğitim oturumları ve saha gezilerinde, öğrencilere sulak alan ekosistemleri tanıtıldı. Uzman rehberler eşliğinde gerçekleştirilen gezilerde, katılımcılar Eber ve Karamık Gölleri çevresindeki biyolojik çeşitliliği yerinde gözlemleme fırsatı buldu. Kuş türlerinden endemik bitkilere, sulak alanların ekolojik işlevlerinden doğa koruma stratejilerine kadar pek çok konuda bilgilendirme yapıldı.

Kaynak: BÜLTEN