Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in geçtiğimiz gün Eskişehir’deki gazetecileri toplayıp Porsuk Baraj göletine götürmesi ve burada yaptığı açıklamalardan sonra AK Parti Polatlı İlçe Başkanı Aysel Demir’in açıklaması Eskişehir ile Polatlı arasında bu su tartışmasına neden oldu.

Eskişehirli gazeteciler de gördü ki Porsuk Baraj göletinde çok ciddi bir su azalması var.

Bir zamanlar sularla kaplı olan bölgelerde artık hububat tarımı yapılıyor.

Oralara bir daha su gelmeyeceğine inanan vatandaşlar buradaki verimli araziye ekim yapmış ve ürün topluyor.

 

***

Su şu anda dünya üzerinde çok önemli.

Bu önümüzdeki yıllarda daha büyük önem kazanacak.

Büyükerşen’in söylediği gibi “Biz su zengini bir ülke değiliz” diyor.

Bu nedenle de suyu çok tasarruflu kullanmamız gerekiyor.

Büyükerşen Porsuk Baraj göletinde yaptığı açıklamada Polatlılı çiftçilerin vahşi sulama yaptığı iddia etmiş ve bu nedenle de Eskişehir’in susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtmişti.

Çünkü Eskişehir içme ve kullanma suyunu Porsuk Çayı’ndan karşılamakta.

Gerçi Eskişehirliler Porsuk suyunu daha çok kullanma suyu olarak tüketirler.

Eskişehir’de çeşmeden pek su içene rastlayamazsınız.

 

***

Büyükerşen muhalefet partisinden oldukları için seslerinin Ankara’dan pek duyulmadığını belirtti ve milletvekilleri ile Vali’yi göreve çağırdı.

Çünkü Ankara, Polatlı’nın Porsuk Çayı’ndan su alması yönünde Eskişehir’e baskı yapıyormuş.

Kime baskı yapıyor. DSİ Bölge Müdürlüğü’ne dolayısıyla Valiliğe.

Bu iş daha fazla büyümeden başta AKP’li milletvekilleri olmak üzere Eskişehir’in milletvekilleri bu işe el atmalı.

 

***

Bir de önümüzde kömürlü termik santral tehlikesi var.

Burası yapılıp da işletmeye alındığında soğutma için Porsuk Çayı’ndan milyonlarca metreküp su alınacak.

Bir taraftan suyu Polatlı alacak, bir taraftan termik santral.

Siz seyreleyin o zaman gümbürtüyü.

İyice susuz kalınca aklımız başımıza gelecek herhalde.

Bu konuda AKP’nin yeni il başkanı ve AKP yöneticileri ne düşünüyor acaba?