‘DEVLET ELİYLE ZEHİRLEMEK İSTİYORLAR’

Kaymaz’da bir araya gelen grup buradan hem vatandaşlara hem de hükümete seslendi. İlk olarak konuşan Çakırözer,‘‘  Devlet eliyle Eskişehir zehirlenmek isteniyor. Alpu’da yapılmak istenen buydu. Şimdi Kaymaz’da bir kez daha yapılmak istenen bu. Devletin elindeki maden şirketi, birinci siyanürlü barajı doldurmuş, 40 hektar alana, 1 milyon 775 bin metreküp hacimli bir yeni siyanür barajı yapmak için yola çıkmış. Ne zaman yola çıkmış. Sizler bizler hepimiz ağızlarımızda maskeler, evimizden çıkamazken, yazılar yazılmış, raporlar onaylanmış. Size sorulmadan, sizin rızanız alınmadan, dilekçeleriniz işleme dahi konmadan rapor onaylanmış. Raporda hiç kimse itiraz etmedi yazıyor. Kocaman bir yalan. Yüzlerce dilekçe görmezden gelinerek, ÇED raporu hiç kimse itiraz etmedi denilerek süratle, yangından mal kaçırır gibi onaylandı. Onay çıkar çıkmaz da inşaatı başladı. Eskişehir mücadelesi ile çevre sevgisini gösteriyor. Yer altı zenginliklerimiz, bizim zenginliklerimizdir. Madenlere, madenciliğe karşı değiliz. Biz insanı yaşatan, doğayı yaşatan madencilikten yanayız. Şuradan yürüyerek 10 dakikada gideceğimiz yere, üzeri açık, 2 milyon metreküplük bir siyanür barajının yapılması kabul edilemez. Önceden yapılmışmış. Kaymaz önceden de direniş gösterdi, itiraz gösterdi. Ben inanıyorum ki şimdi Kaymaz halkının ve Eskişehirlilerin sesini hukuk yoluyla dinleteceğiz’’ ifadelerini kullandı.

‘HER ŞEYE ZARAR VEREN BİR MADDE’

Ardından konuşan Başkan Ataç,‘‘ Koronavirüs salgını nedeniyle 3 ay insanlık doğadan çekilince bildiğiniz gibi vahşi yaşamın bütün unsurları şehirlere geldi. Orkinoslar, domuzlar, yaban keçileri, tilkiler şehirlere akın etti. Demek ki doğayı en çok rahatsız eden insanoğlu. Ve öyle bir acımasız ki işte bugün devlet eliyle yapılan bir konu için buradayız. Arkadaşlar bu hükümet FETÖ’cülerin elinden aldı. Maalesef şimdi kendi eliyle yapıyor. Bu nasıl bir çelişkidir anlaşılır gibi değil. Ama tabi son 20 yılda Türkiye’yi gezdiğinizde her yer delik deşik. Yer üstünü bıraktılar şimdi yer altında geziyorlar. Buradaki yapılan siyanür barajı kabul edilebilir bir şey değil. Bunun nasılsa durdurulmasını sağlayacağız. Çünkü bu siyanür havuzu insanoğluna, tarıma, hayvancılığına, yer altı sularına, her şeye zararı veren bir kimyasal madde. Buradaki yaşam inanın sonlanır. Bugün belki bir takım menfaatler uğruna bazı arkadaşlarımız görmemezliğe geliyordur ama insanoğlunu düşünürseniz lütfen bundan vazgeçsinler. Çocuklarımız, torunlarımız, büyüklerimiz çok kıymetli. Onun için Kaymaz halkının var gücüyle bu konuda gelen misafirlerine destek olması gerekiyor. Bunun sonlanması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Nasıl termik santrali bu ekip sonlandırdıysa, bunu da sonlandıracak’’ diye konuştu.

‘BU YANLIŞA DUR DEMEMİZ LAZIM’

Son olarak söz alan Başkan Kurt,‘‘ Dünya tarihinde yüzyıllardır insan zehirlemek için kullanılan 3-5 tane madenden biri siyanürdür. Bu Kaymaz’da depolanıyor. Havuz haline getiriliyor. Ama Kaymaz’lı hemşerilerimiz henüz daha bize bir şey olmadı diye sesini çıkarmıyor. Uzun vadeli bir yaşam içerisinde mutlaka hepimize zararı olabilecek bir olgu. Karşı durmalıyız. Biz Eskişehir’de bu konuda kendini görevli sayan sivil toplum örgütleri ile belediyeler ile mücadelemizi sürdürüyoruz. Sizlerin de bize destek olması, sizlerin de buna itiraz etmesi bir zorunluluktur. Torunlarınıza karşı, gelecek nesillere karşı en büyük görevlerinizdendir. Bana bir şey olmaz demeyin. Olursa kurtuluşu yoktur. O nedenle de bu siyanür havuzunun Kaymaz’ın yerleşim alanı içerisinde yapılması kadar büyük bir yanlış yoktur. Bu yanlışa dur demek bu aşamadan sonra bizim göstereceğimiz tepkilere ve Türkiye’de varsa hukukçuların kararlarına kalmıştır. Ama bizi yönetenler, devleti yönetenler insan sağlığını hiçe sayarak rahat bir biçimde, hiç de pişman olmadan bu havuzları, bu tür tehlikeli çevreyi berbat eden uygulamaları sürdürmeye devam etmektedir. Niçin? Para uğruna. Böyle bir zehirli paranın hiç kimseye hayrı olmaz. Nitekim buraya ilk ocağı kazanlara hiçbir hayrı olmamıştır. Bu şimdi bunu devam ettirenlere de yararlı bir sonuç vermeyecektir. Herkes bundan bir an önce vazgeçmelidir’’şeklinde konuştu.