Bunun bir insanlık suçu olduğunu ve hep birlikte bu şiddetin karşısında durulması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Günay “Kadına, aile bireylerine, insana, canlıya karşı işlenen her tür şiddete karşıyız. Şiddet toplumsal bir sorundur, bunun tek tarafı yoktur. Tüm toplum olarak yani siyasetçisi, bürokratı, STK’ları işbirliği içinde bu sorunu çözmeye çalışmalıyız. Aile içi şiddete maruz kalanlar temelde kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar olmaktadır. Ancak hedef, büyük çoğunlukla kadınlar oluyor. Erkek kadın üzerinde bir sahiplik duygusuna kapılıyor ve bu şiddete zemin hazırlıyor. Hiç bir insanın başka bir insan üzerinde sahiplik hakkı yoktur. Kadınlarımızın vahşice hayatlarına son veriliyor, sakat bırakılıyor, hayatları karartılıyor. Hiç bir kimsenin bunu yapmaya hakkı yok.” Şeklinde açıklamada bulundu. Prof. Dr. Günay TBMM konuşması sonrası yaptığı açıklamada da ayrıca, “Şiddetin türlerini de unutmayalım. Bir çok kişi fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik şiddete maruz kalıyor. Özgecan, Emine, Şule ve en son Pınar. Bu yavrularımız veya kadınlarımız birer isim veya istatistik değil, birer insan ve onlarla yıkılan aileleri var.” şeklinde konuştu.