Toplantıya; Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Onursal Başkan Oktay Ekşi, Basın Konseyi 2. Başkanı Dr. Başar Yaltı, Yüksek Kurul Üyeleri Atilla Gökçe, Yazgülü Aldoğan, Misket Dikmen, Doğan Satmış, Basın Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Eşmen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Basın Konseyi Gazeteciler İnternet Temsilcisi Tülay Şubatlı, Zonguldak Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ali Ayaroğlu, Basın Konseyi Okur Temsilcisi İDOB Korist Sanatçısı ve SANSEV Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Cem Şenler ve kentte faaliyet gösteren basın mensupları katıldı. Toplantıda konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, bu buluşmayı karşılıklı fikir alışverişi yaparak yereldeki sorunları öğrenmek ve herhangi bir platformda gündeme geldiğinde yerel basının da sesi olmak istedikleri için düzenlediklerini söyledi. Basın Konseyi’nin faaliyet gösterdiği 2 konu olduğunu aktaran Türenç, ‘‘Medya özgürlüğü ve basındaki etik ihlallerini değerlendiriyoruz. 35 yıldır bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ diye konuştu.

‘TÜM YURTTAŞLARI KAPSIYOR’

Dezenformasyonla Mücadele Yasası hakkında da konuşan Türenç, ‘‘Biliyorsunuz Türkiye’de yeni bir bebek doğdu ve sancıları hala sürüyor. Sansür yasası sadece gazetecileri değil, tüm yurttaşları kapsıyor. Neyin suç olduğunu bilmeden muğlak bir yasa çerçevesinde ifade özgürlüğü, yol almaya çalışacak. 6 ay önce TBMM’de bunu dile getirdik. ‘Bu yasayı çıkarmayın, özgürlüğü darbe vurmayın’ dedik. CHP ve İYİ Parti’nin grup toplantılarında kürsüden konuştuk. Bu yasanın aceleye getirilmemesini, çok yanlışlarının ve eksiklerinin olduğunu aktardık. ‘Basın örgütleriyle hep beraber hazırlayalım’ dedik, dinletemedik. Kaldır el, indir el sistemiyle bu yasa iktidar partisinin ve MHP’nin oylarıyla geçti. Çoğunluk ellerinde olduğu için geçireceklerini zaten biliyorduk. Çok yanlış oldu. 1-3 yıl hapis cezası yasalaştı. Bu yasanın çıkmasının ardından baskı ve yasaklar artacak. Tele 1’e 3 gün ekran karartma süresi getirildi, 2. kez suç bulunursa tamamen kapatılacak’’ diye konuştu.

‘İPTAL DAVASINI DESTEKLİYORUZ’

Sadece sansür değil, oto sansür ve yıldırmanın da önümüze konulduğunu savunan Türenç, ‘‘Oto sansürün yaşanmaması için hepimizin bu dönem var gücüyle çalışması gerekiyor. Bu dönem diyorum çünkü 2023’te Türkiye seçime gidiyor. Yani bu yasanın masum olmadığını düşünüyoruz. 20 yıldır akla gelmeyen yasanın seçime 6 ay kala çıkarılmasını anlamamak mümkün değil. Amacın ses kesilmesi, korkunun yayılması olduğu açıktır. Bu yasayı kabul etmediğimizi buradan bir kere daha haykırmak istiyoruz. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yasanın 29’uncu maddesinin iptali için yaptığı başvuruyu destekliyoruz. Sivil itaatsizlik eylemlerinin bir hak olduğunu ve uygulayanları da destekleyeceğimizi duyuruyoruz. Bütün dünyaya Türkiye bu yüzü ile yansıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa’daki basın kuruluşları, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Türkiye ifade özgürlüğü alanında listelerin en altında kalıyor. Bu durum hepimizi üzüyor’’ şeklinde konuştu.