Hüsniye ve Ergül Çınar çiftinin ikinci çocuğu olarak 2003'te dünyaya gelen ve henüz 3 yaşındayken otizm teşhisi konulan Sıla Çınar, çocukluğundan itibaren yoğunlaştırılmış özel eğitim görmeye başladı. Ailesi ve öğretmenlerinin yardımıyla 2006'da müzikle tanıştırılıp org çalmaya başlayan 22 yaşındaki Çınar, kendini müziğe verdi. Müzik sayesinde çevresiyle iletişimini geliştirip eğitimini sürdüren Çınar, 2022'de 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. Bilecik Gündüz Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğündeki gitar kursuna bir yıldır devam eden Çınar, evde de bağlama çalan babası Ergül Çınar'a gitar ve orguyla eşlik ediyor. Çaldığı müzik aletleriyle dinleyenlerin beğenisini toplayan Çınar, boş zamanlarında yağlı boya resimler de yapıyor. Sıla Çınar, müzikle bağının küçük yaşlarda başladığını söyledi. Önce org çalmaya başladığını anlatan Çınar, "Gitarı da hep çalmak istiyordum. Daha sonra kursa yazıldım. Yaklaşık 1 yıldır gitar çalıyorum. Babam da bağlama çalıyor. Ondan etkilendim. Telli çalgılara da ilgim var. Çoğunu internetten dinleyerek öğrendim." dedi.
"Müziğe ilgisini erken yaşlarda fark ettik"
Sıla'nın babası 51 yaşındaki Ergül Çınar da kızına otizm tanısı konulduğundan beri adeta üzerine titrediklerini belirtti. Sıla'nın eğitim hayatı boyunca çevresindekilerden destek gördüğünü aktaran Çınar, şunları kaydetti: "Hiç boş bırakmadık. Müziğe ilgisini erken yaşlarda fark ettik. Müzik kulağı çok iyi. Bağlamaya da merakı var, onu da öğrenmek istiyor. Aşçılık kurslarına da katıldı, birlikte yemek yapıyoruz. Hiçbir zaman eve kapanmadı. Sıla'mız, 3 yaşından beri okullarda. Şu an Bilecik Gündüz Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünde eğitim alıyor." Çınar, kızının müziği kendini ifade etmek aracı olarak kullandığına değindi. Sıla'nın araştırmacı bir kişiliğe sahip olduğunu anlatan Çınar, şöyle konuştu: "İnternette araştırmalar yapar. Yabancı dillerde içerikler ve belgesel izler. İngilizce ve Almancaya ilgisi var. Yurt dışındaki akrabalarımızla akıcı şekilde sohbet edebiliyor. Kızımızın müzik ve resim yeteneğinin yanında el işi de çok güçlü. Resim yaparken mutlu oluyor. Çeşitli malzemelerden bizlere, akrabalarına ve arkadaşlarına bereler yaptı. Kızımız, her yönüyle kendini geliştiriyor. Bu da bizi mutlu ediyor." Baba Ergül Çınar, otizmle mücadele eden ailelere tavsiyelerde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı: "İlk olarak kabullenmeleri gerekiyor. Çocuğunu kabullenip ilgileneceksin. Hiçbir zaman boş bırakmayacaksın. Rehabilitasyon ise rehabilitasyon, özel ders ise özel ders... Hiçbir şey yapamıyorsan da evde sürekli ilgileneceksiniz. Sıla'yı biz ilk fark ettiğimiz zaman gerçekten boştu. Eğitim süreciyle çok uğraştık. O da sosyalleşti. İçine kapanık değil araştıran ve üreten bir kız oldu."