Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 13’ncü durağı olan Ankara, 20-28 Eylül tarihleri arasında çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Ankara Kültür Yolu Festivali süresince konserlerden tiyatroya, sergilerden söyleşilere, atölyelerden çocuk etkinliklerine kadar 9 gün boyunca, 110 farklı noktada 702 etkinlik gerçekleştirilecek. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliklerden biri ise ‘Gürkan Plak 1970’ isimli plak ve gramafon satılan dükkanda yapılan ‘Sırlı Aynaya Yansıyan Kültürümüz’ etkinliği oldu. Etkinlik müziksevelerden tam not aldı. İşletme sahibi Gürkan Gürbüz, 30 yıldır gramofon ve taş plak sattığını belirterek, "Bu işe çok küçük yaşta koleksiyoner olarak başladım. Yaklaşık ’95’ten beri de dükkânım var. Kendi bildiklerimi insanlara aktarıyorum. Ankara’da bu işi de iyi yapıyoruz. Yabancı plak, yerli plak, taş plak, gramofon, herkesin sorularına cevap verebilecek seviyeye gelmişiz" dedi.

"Müzik dünyasının sahafıyız"
Kültür Yolu Festivali hakkında görüşleri belirten Gürbüz, "Başında ‘kültür’ olduğu zaman herkesin bir anda desteklemesi gereken konsept oluyor. Çünkü insanlar geçmişimize dair olan şeyleri unuttuğu zaman, gördüğü zaman şaşırıyorlar. Gramofonlar, radyolar, taş plaklar, örneğin biz burada şarkı çalıyoruz, genç bir çocuk geliyor ‘Bu şarkıyı şu popçu söylüyor’ diyor. Aslında şarkı 1971’e ait bir şarkı. İşte onlara söylüyoruz, çıkışı budur. Yani nasıl kitaplarda sahaf varsa, müzik dünyasının sahafıyız" şeklinde konuştu.

"Koleksiyoncuların işi çok zor"
Gramofon satın almak isteyenlere yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getiren Gürbüz, "Buraya müzik dinleyenler geldiği için bu işi çarşı pazara çevirmemeye çalışıyoruz. Örneğin yurt dışından gelen pikaplarımızın üzerine çok cüzi bir kar koyup veriyoruz ki nedeni şu, bunu dinleyenler fazla olsun diye uğraşıyoruz. Bizim plaklarda da bulamadığımız çok eser oluyor. Hepsini bulabilsek, çünkü yeni baskısı olmuyor. İki tür insan var, Birisi plaktan müzik dinlemeyi seviyor, birisi koleksiyon yapıyor. Koleksiyoncuların işi çok zor çünkü yakın dönemde çok malzemeyi çöpe atıp ‘Bunların modası geçmiş’ diye şimdi biz onları arıyoruz" diye konuştu.

"Plaklar çok kıymetli"
En eski plağını Tanburi Cemil Bey’in tek taraflı plakları olduğunu belirten Gürbüz,"Test baskılar var, yayına girmemiş. Örneğin 1956 yılında radyoevinin çaldığı plaklar var. Onlar sadece bir tane nüsha oluyor, ikincisi olmuyor. Bunlar çok kıymetli. Müzelere veriyoruz ya da büyük koleksiyonculara veya Milli Kütüphaneye hediye ediyoruz. Çünkü bizim bir işimize yaramıyor, onlar direkt devletin olması gereken şeyler" dedi.

"Geriye götüren bir şarkı, bir koku, bir de fotoğraf"
Müşterilerin ziyaret amaçlı da dükkana uğrayabileceklerini söyleyen Gürbüz, "Her zaman gelebilirler, adresimiz internette mevcuttur. Geldikleri zaman illaki buradan bir şey alacaklarına dair baskımız yok. Oturup bu havayı solumaları bile yetiyor. Çünkü insanları sadece geriye götüren bir şarkı, bir koku, bir de fotoğraf. Direkt 30 sene geriye alıyor" açıklamasında bulundu. Ziyaretçilerden Enes Araç ise eski zamanlara ait anıları görmek eski hatıraları görmenin çok güzel olduğunu. Her zaman böyle fırsatların olmadığı belirti. Diğer bir ziyaretçi Emre Uslu ziyarete geldiklerini söyleyerek, Türk sanat müziğin plaklarını çok beğendiğini söyledi. Zamanı olursa diğer etkinliklere de katılmak istediğini aktardı.

Kaynak: İHA