Eskişehirspor deplasmanda oynadığı Karabükspor maçıyla bu sezon çok sayıda “ilk”i de beraber yaşadı.

İlk deplasman galibiyetiydi, deplasmandan aldığımız ilk puandı ve bir maçta ilk kez 4 gol attık.

Ama en önemli bir ilk vardı ki, herkesin taktirini kazandı.

Teknik Direktör Fuat Çapa’nın centilmenlik örneği.

Bunu her teknik direktör yapmaz, yapamaz.

 

***

Bu olay bize Eskişehirspor’un süper ligden düştüğü yılki Akhisarspor maçını hatırlattı.

Bir çok Eskişehirli hatırlayacaktır, o maçta kaybedilen 2 puan Eskişehirspor’un ligden düşüşünü getirdi.

Kısaca hatırlarsak;

Akhisar maçının son dakikaları, 3-2 galibiz.

Meydana gelen bir faulden sonra tartışmalar ve itirazlar sürerken, henüz savunma yerini almamışken, hakem ceza atışı için düdük çalmamışken, ceza atışının kullanılması ve rakip oyuncunun hiçbir savunmayla karşılaşmadan kaleciyle karşı karşıya kalması ve sonuç olarak gol. Durum 3-3.

 

***

Golden sonra bu kez ceza atışının kullanılış şekline ve gole itirazlar.

Gol nizami ama etik değil.

Akhisarspor’un etik olmayan bir gol kazanmasından sonra o zamanki teknik direktör Samet Aybaba’nın, rakip takımın teknik direktörü Cihat Arslan’a teklifi.

“Aç önümüzü bir gol atalım”

Ve o önemli sözü.

“Bir puan mı, kahramanlık mı?”

Maçın bitimine bir-iki dakika kalmış, Eskişehirspor’un gol atabilmesi mucize gibi. Nitekim maç da 3-3 tamamlanarak çok önemli iki puan gitmişti.

O iki puanı alsak, ligden düşmeyecektik.

 

***

İşte önceki gün Karabükspor maçında yaşananlar bize bu olayı hatırlattı.

Oyuncu değiştirme hakkını tamamlamış rakip Karabükspor’da Yusuf’un sakatlanarak oyun harici kalmasından sonra Fuat Çapa’nın Eskişehirspor’dan bir oyuncuyu saha dışına alması ve oyuna denklik getirmesi.

Rakip teknik direktörün bu jest karşısında gelip Çapa’yı kutlaması.

Şu günlerde çok konuşulacak ama tarih de bir tarafa not edecek bu olayı.

Ne diyor Fuat Çapa, “Yaklaşık 1 ay önce aynı sıkıntıları yaşayan bir şehir ve takımdık. Onların şu anda hangi duygular içerisinde olduğunu neler yaşadıklarını ve hissettiklerini bizden daha iyi kimse anlayamaz.”

Adamlık, kahramanlık böyle bir şey işte… 

Herkes olamıyor,