Memur sendikalarının kurulduğu günleri hatırlıyorum da, oldukça sancılı geçmişti süreç. Aradan 20 yıl geçmiş. Geçtiğimiz gün KESK’e bağlı sendikacılarla 20 yıl dolayısıyla kahvaltıda bir araya geldik. Memur sendikacılığı da işçi sendikacılığı gibi bölüne bölüne küçüldü. Dört bir yerden ayrı sesler çıkıyor, kimse de duymuyor. Oysa sendikacılık bir hak arama kuruluşudur. “Hak” kın da sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi olmaz. KESK’in içerisinde de bazı olumsuzluklar yaşandı, yaşanıyor. Aykırı sesler çıkabiliyor. Zaman içersinde umuyorum,bu sorunlarını da çözerler. *** Aradan geçen bu süreçte memur sendikaları halen tam anlamıyla bir sendika değil daha. Ama bir adımdır, hem de önemli bir adımdır. Mücadeleleri sürüyor. KESK’in 20. kuruluş yıldönümü dolayısıyla basın mensuplarına verilen açıklamada, şu görüşlere yer veriliyor. “Kamu emekçileri mücadele tarihinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin açık adresi konfederasyonumuz KESK’in 20. kuruluş yıldönümü. 20 kuruluş yıldönümümüzü çok ağır faşizm koşullarında karşılıyoruz. Darbe koşullarının hüküm sürdüğü yıllarda kurulan Konfederasyonumuz bir kez daha faşizmin sistematik saldırısıyla karşı karşıya. Mezhepçi, cinsiyetçi, milliyetçi, ne liberal politikaları tüm yoğunluğu ve yaygınlığıyla hayata geçiren AKP, her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da tek tipçiliği geliştirmektedir. Yandaş konfederasyon ve bağlı sendikalar üzerinden bir yandan emekçilerin hak ve çıkarlarını sermayeye peşkeş çekerken, bir yandan da çalışma hayatını zapturapt altına almaktadır. Saldırılar karalamalarla, soruşturmalarla, mobbingle, ayrımcılıkla, gözaltılarla, tutuklamalarla, faili meçhullerle ve diğer baskı türleriyle devam ediyor. Toplu İş Sözleşmesi ve grev hakkımızı kullanmamız her tür mekanize devreye sokularak engellenmek isteniyor. Yandaş konfederasyon ve sendikalar yedek güç olarak devreye sokuluyor. Uluslar arası sözleşmeler ve anayasal haklarımız hiçe sayılıyor. Şimdi de kamu emekçilerinin pamuk ipliğine bağlı iş güvencesi 657 sayılı yasada yapacakları değişikliklerle ortadan kaldırılmak isteniyor. 20. kuruluş yıldönümümüzde önümüzdeki süreci, mücadeleyi ve örgütlülüğümüzü büyükte kararlılığı ve çabası içerisinde olacağımızı ifade ediyor. Kuruluş yıldönümümüzde, bir kez daha 10 Ekim’de hayatını yitiren arkadaşlarımızın vasiyeti olan barış ve demokrasiyi gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.” *** Süreç elbette kolay geçmiyor. Yukarıda da belirttiğim gibi kamu sendikaları halen toplu iş sözleşmesi ve grev haklarını kullanamıyorlar. İşçi sendikaları da susturulmuş durumda. İşyerlerinde sürekli bir sendikasızlaştırma baskısı var. Kamu emekçileri mücadelelerinin devam edeceğini söylüyorlar, bu mücadele bölünerek olmaz, birleşerek, hak için bütünleşerek olur. Bu ortamda sendikacılar özlük haklarının yanı sıra demokrasi ve özgürlük için de ayrı bir mücadele veriyorlar. 20. kuruluş yıllarında onlara bu mücadelelerinde başarılar diliyorum. Onlar da diyor ki; “Haklılığın, onurun ve kararlılığın mücadelesi ile dolu tarihimizin gururunu yaşıyoruz. Bir kez daha haykırıyoruz: İyi ki KEKS var.”