Espark AVM önünde bir araya gelen kadınlar, ellerinde bulunan pankart ve dövizlerle sloganlar eşliğinde Porsuk Bulvarı Adalar mevkiine kadar yürüdü. Burada grup adına konuşan Özlem Bahçeci, hakları ve hayatları için mücadele ettiklerini söyledi. Yaşanan deprem felaketinin en yıkıcı etkilerini kadınlar, LGBTİ+lar ve çocukların yaşadığını belirten Bahçeci, ‘‘Kadınlar kalacak yer bulamıyor; soğuk, açlık, güvenlik gibi sorunlarla mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Depremde evi ağır hasar aldığı için boşandığı erkeğin evine dönmek zorunda kalan Alev Altun; uyuduğu sırada boşandığı erkeğin saldırısına uğradı! Kadınlara güvenli alan sağlayamayan, cezasızlık politikalarıyla erkekleri cesaretlendiren iktidar, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin sorumlusudur! Zaten yoksullukla mücadele eden kadınlar deprem sonrasında iyice mülksüzleşip, yoksullaştı. Depremde hasar görmeyen iş yerlerinde işçiler depremden birkaç gün sonra işe çağrıldı, gitmeyenler işten atılmakla tehdit edildi! Kadınları yoksulluğa hapsetmek isteyen bu düzene karşı insanca çalışma koşullarını kurana kadar mücadele edeceğiz! Depremde yaşanan yıkım ve ölümler nasıl kader değilse kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet de kader değildir. Depremde gerekli tedbirleri almayan, depremde yıkılmayacak şehirleri kurmanın politikasını yürütmeyenler; kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerini durdurmak için de gerekli politikaları hayata geçirmeyenler, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekenlerdir. Bizler tıpkı depremin ardından nasıl barınma hakkımız için mücadele etmişsek, kadına yönelik her türlü şiddetin son bulması için, yaşam hakkımız için de mücadeleye devam edeceğiz! Bizler biliyoruz ki tarih direnen kadınların mücadeleleriyle yeniden yazılıyor. Dünden bugüne gerçek eşitliğin, özgürlüğün dünyasını bulunduğumuz her alanda kurmak için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Yaralarımızı kadın dayanışmasıyla saracağız’’ ifadelerini kullandı.