Değeli dostlar! Kırk yıl öncesi ülkemizin her köyünde harman yerleri vardı. Arpa, buğday gibi mahsullerin işlendiği yerlerdi. Sıcak ve poyraz olmadan sapları işlemek, saman ile taneyi ayırmak zordu. Çiftçinin beklentisi kazasız, belasız bereketli hasattı. Çiftçi: “Tevekkel tu alallah” deyip sabah işine giderken: “Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temim bi’l hayr.” duasıyla “Rabbim kolaylaştır zorlaştırma, Rabbim işlerimi hayırla sonuçlandır.” dileğiyle işine gerekli gayreti gösterirdi. Çiftçilik kolay değildir, vesselam!

Harman yerleri çayırlık sahalardı. Makina ya da hayvan gücü olmadan harman işi olmaz.  Harman yeri ailenin açık alan evi idi. Komşuluk, dostluk ve kardeşliğin pozitif ortamlarıydı. Halk, harman yerlerinde birbirinin mahremiyetine, hak ve hukukuna saygılı idi… Oradaki uzlaşının esası adalet, mülkiyet ve hürriyete dikkatti. Harman yerleri sadece başaktan tanenin çıkarıldığı alanlar değil Türk kültürünün, İslam anlayışının ve medeni ilişkilerin harman olduğu yerlerdi.

Harman yerleri uzlaşı, barış, hoşgörü, saygı, sevgi, kaynaşma ve dayanışmanın okulları idi. Halkın birbirini daha yakından tanıdığı ortamlardı. Herkes birbirinin tenceresinde nelerin nasıl kaynadığını bilirdi. Komşuların rahatlıkla birbirinin sofrasına oturabildiği kültür evleriydi. Kimsenin kimseye tafra yapmadığı, kibirle bakmadığı, zenginden fakire herkesin birbirine tahammül gösterdiği yerlerdi. Muhtacın, mağdurun yardımına karşılıksız koşulan ortamlardı.  Ötekileştirme, dışlama olmadan halkın birbirinin elinden tuttuğu, sıkıntıların birlikte aşıldığı vakitlerdi.

Harman yerleri “Çiftçi, milletin efendisidir.” denildiği vakitlerdi. Şehirlinin köylüyü dört gözle beklediği dönemlerdi. Oralar yenilik, sorumluluk, çalışma ve sosyo-ekonomik bağlamda birer okuldu. İstenmedik hâller olmaz mı, olmuştur. Ama halk birbirine güvenirdi. Can, mal ve namusa hürmet vardı.  Rüzgâr çıktığında harman savurmak isteyen üst komşuya alt komşu negatif bakmazdı. Hoş görü, empati ve tahammül böyle olmalı.

Toplumsal yargı, iş ahlakı ve parasal ilişkiler üzerinde etkindi. Zariyat suresi ayet 58’de Allah: “Rızkı veren güç ve kudret sahibi Allah’tır.” buyruğu şuurunda bereketli ürün çiftçinin ümidiydi. Necm suresi ayet 39’da Allah’ın: “İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır.” emrince eker, biçer ve ürün hasattı yapardı. İlk hasattan mağdura, muhtaca ve komşuya hediye takdim edilirdi. Son hasattan akraba ve aile dostlarına tadımlık verilirdi. Köyün sığırtmacı, korucusu vs.nin hakları ödenirdi. Harman sonu da komşular birbirine teşekkür eder ve Allah’a şükürle ayrılırlardı.

Günümüz apartman yaşantısıyla harman yeri durumlarını özetle kıyaslayalım. Genele göre apartmanda güya komşuların birbirine selamdan imtina ettikleri dillerde. Komşuların birbiriyle konuşmaya tenezzül ya da cesaret edemediği toplumlarda erdemli ilişkiden söz edilebilir mi? Harman yerlerinde “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” bilinci hâkimdi. Çiftçinin korkusu ön yargılı insanların türemesiyle insani ilişkilerin çökmesi, kuraklık ve afetti.

Malum, günümüzde komşuluk ilişkileri yok gibi. Daha ötesi kedi, köpek vs.den birbirleriyle didişenlerin çokluğu söylentiler arasında. Harman yerleri kimsenin kimseden kişilik gizlemediği mekânlardı. Kisvelerin insanları olduğundan farklı gösteremediği yerlerdi. Hiç kimsenin bir başkasını sahte kişilikle kandıramadığı değerli yerlerdi. Her hangi bir niza durumunda aklı erenler arayı bulurlardı. O günlerin sosyal çevresi eğitim ve öğretim merkezlerinin daniskasıydı.

Harman yerleri ailenin aynasıydı. Komşular bu oğlan bu kıza, bu kız bu oğlana münasip dedikleri evlilikler kayadan daha sağlam olurdu. Çünkü oğlanla kızın yıllar yılı birbirine münasipliği gözlenip sonra da evlendirildi. Zamanın evliliklerine bakıldığında nice yuvaların tarumar olduğuna toplum şahit…  İyi diyelim iyi olsun. Herkes sıkıntısından kurtulsun. Allah, mağdurları umduklarına kavuştursun! 1911’den 1922’ye kadar ki savaşlardan dolayı ülkemizde harman hasadının yapılamadığı yılları unutulmasın!

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!                                      







Yunus Emre GÜLLÜ - 21 OCAK 2023 / Milli irade