Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelirken, ekran bağımlılığı modern çağın en yaygın ve en az fark edilen sağlık tehditlerinden biri haline geldi. Özellikle çocuklar, ergenler ve beyaz yaka çalışanlar başta olmak üzere her yaş grubundan birey bu sessiz tehlikenin etkisi altında.
Araştırmalara göre, günde 4 saatten fazla ekrana maruz kalan bireylerde göz yorgunluğu, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar belirgin şekilde artıyor. Uzun vadede bu durum; göz kuruluğu, miyopi artışı, omurga ve boyun fıtıkları, hatta anksiyete ve depresyon gibi ciddi sağlık problemleriyle sonuçlanabiliyor. Mavi ışığın melatonin üretimini baskılaması ise uyku kalitesini düşürerek bağışıklık sistemini zayıflatabiliyor.
Fiziksel etkilerin yanı sıra ekran bağımlılığı, sosyal ilişkilerde kopukluk, gerçeklikten uzaklaşma ve yalnızlık hissi gibi psikolojik sorunlara da zemin hazırlıyor. Özellikle genç yaşlarda başlayan yoğun dijital maruziyetin, ilerleyen yıllarda dikkat eksikliği ve bağımlılık davranışlarını tetiklediği gözlemleniyor.
Uzmanlar, ekran süresinin sınırlandırılması, düzenli dijital detoks yapılması, uyumadan en az 1 saat önce ekranla temasın kesilmesi ve dış ortamda geçirilen sürenin artırılması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde, bugünün “teknoloji alışkanlığı”, yarının kronik sağlık sorunu haline gelebilir.
