Pandemi döneminde küçük esnafın çok zor koşullar altına girdiğini biliyoruz.

Televizyonlarda yapılan sokak araştırmalarında genellikle küçük esnafa mikrofon tutuluyor, söyledikleri gerçekten de içler acısı

Özellikle de bu son kapanmayla birlikte küçük esnaf iyice zor durumda kalıyor.

Sosyal medyada yaygın olarak bir kampanya başlatıldı şimdilerde.

Kısaca “yerel esnafına sahip çık” olarak nitelendiriliyor.

Esnaf kuruluşları da bu kampanyaya destek veriyor.

 

***

Alışverişlerin büyük market zincirlerinden değil de, yerel esnaftan yapılması isteniyor.

Yerel esnaftan kasıt kimler, mahallelerdeki bakkal, kasap, manav, fırın gibi esnaf dükkanları.

Yine gazete ve televizyonlarda büyük market zincirlerinin reklamlarını görüyoruz.

Müşteriyi kendilerine çekmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.

Ama siz özellikle de bu dönemde yerel esnafınıza sahip çıkın ve alışverişlerinizi buralardan yapmaya çalışın.

Bir bakkal dükkanı kapısının önüne bir yazı asmış.

“Yarın, bir gün paran kalmadığında sana bir ekmeği, (market zincirlerinin isimlerini yazarak) vermez. Yine mahalle bakkalın verir” diyor.

Ne kadar güzel bir söz değil mi?

 

***

Bir düşünsenize, ay sonuna doğru paralar suyunu çekince ki genellikle böyle oluyor.

Bakkaldaki, kasaptaki, veresiye defterleri dolmaya başlar.

Ama gidin bir market zincirine bakalım bir ekmeği bile veresiye verecekler mi!

İşte bunun için yerel esnafa sahip çıkmak gerekir.

Onlar yaşamalı ki, dar gelirlinin de bir güvencesi olabilsin.

 

***

Küçük esnafın durumu böyle de büyük esnafın yani tüccarın durumu farklı mı?

Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, COVID-19 önlemleri kapsamında işletmeleri geçici olarak kapatılan ya da kısıtlanan işletmeler için mücbir sebep ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Güler, “COVID-19 salgını sebebiyle olağanüstü bir dönemden geçiliyor. Olağanüstü durumlar, sıra dışı tedbirlere ihtiyacı da beraberinde getiriyor. COVID-19 salgını nedeniyle binlerce üyemizin firmaları kapandı ama ticaretten doğan yükümlülükleri devam ediyor. Firmaları kapalı olduğu halde üyelerimiz kira ve stopaj ödemeyi, işletme yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürüyor. Ödeme dengesi bozulan, işleri durma noktasına gelen bu üyelerimizin devlet desteği almadan ticarete devam etmesi mümkün gözükmüyor. Alınan tedbirler kapsamında 2 binden fazla üyemizin faaliyetleri geçici olarak durduruldu ya da kısıtlandı. Bu durumda olan üyelerimizle ve ilgili meslek komitelerimizle sürelik istişare halindeyiz. İşletmeleri kapanan veya kısıtlanan üyelerimiz bırakın yeni bir kredi yükünün altına girmeyi geçmişten gelen kredilerini bile ödemekte zorlandıklarını ifade ediyorlar. Pandemi nedeniyle kapanan veya kısıtlanan firmaların krediden ziyade karşılıksız desteğe ihtiyacı var. Sürecin ucuz krediyle değil geri ödemesiz nakdi destekle atlatabileceğini düşünüyoruz” diyor.

Oysa esnafa hiçbir şey yapılmıyor, sadece “kapatın” deniyor.