Zamların birbiri ardına geldiği şu günlerde toplumun en mağdur kesimlerinden olan emekliler seslerini duyurmaya çalışıyor ancak pek duyan olmuyor.

Ramazan ayı önceki sofraların vazgeçilmezlerinden olan şeker de nasibini aldı zamlardan.

Yüzde 40 oranında şeker fiyatının arttırılmasından sonra Ramazan soflarında tatlıya pek yer olmayacak gibi görünüyor.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere kabinenin bazı bakanları da asgari ücrete ek bir zam yapılması konusunu gündeme getiriyor.

Emeklilere ise Temmuz ayında yapılacak zammın ne kadar olacağı konuşuluyor.

TÜİK’in bile tespit ettiği enflasyon oranı yüzde 50’leri geçmişken, kaldı ki çarşı-pazarda bu rakamın yüzde 100’lere ulaştığı hatta geçtiği konuşuluyor.

Emekli zammının de ne kadar olacağı merak ediliyor.

***

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru emeklilerin maaşlarının yetersiz kaldığına dikkat çekerek, bu seviyedeki emekli maaşları ile geçimin çok zor olacağını kaydetti.

Duru, “Elektriğe yüzde 48, doğalgaza yüzde 50, giyime, ulaşıma, suya ve yiyeceği yapılan zamlar karşısında emeklinin almış olduğu en düşük aylık 2000 Yılı sonrası 2 bin 500 TL. Emekliler eline geçen bu maaş ile nasıl geçinebilir. TÜFE ile tespit edilen aylıklar inandırıcılığını kaybetmiştir gerçek enflasyon hesaplaması semt pazarlarında incelemeler ile yapılmalıdır. Araştırılmadan yapılan TÜFE açıklaması emekli dul yetini perişan etmiştir.” ifadelerine kullandı. Emekli maaşlarının artan enflasyon oranları karışışında yetersiz kaldığını savunan Duru, “İktidar diyor ki emekliyi enflasyona ezdirmiyoruz. Fakat emeklinin, dul ve yetimin yüzde 70’inin aç ve perişan bir halde olduğunun tespiti yapılamıyor mu? Açlık sınırından bahsediyoruz, resmi rakamların açıkladığı açlık sınırı 4 bin 520 TL, yoksulluk sınırı ise 19 bin 136 Türk lirasıdır. Emekli maaşları asgari ücretin altında 2 bin 500 TL’dir. Bu uygulama hangi vicdana sığar. 6 milyon emekli açlık sınırının altında aylık alıyor” şeklinde konuştu. İktidara ve muhalefete çağrıda bulunan Duru, “Biz Sosyal Sigortalar Kanunu olan, 506 sayılı kanunu arıyoruz bu kanunun getirmiş olduğu hakları, eski sistemi arıyoruz” dedi.

***

Bu ülkede 14 milyona yakın emekli olduğu biliniyor.

Emeklilerin bir derneği var ama tüm emekliler buraya üye değil.

Oysa emekliler haklarını aramak ve savunmak için birlikte hareket etmeye kalksalar yaptıramayacakları iş yoktur.

***

Açlık sınırının asgari ücreti geçtiği, yoksulluk sınırının 16 bin liralara dayandığı günümüzde emeklilerin aldığı devede kulak gibi kalıyor.

Dönelim yine Arif Duru’nun sözlerine.

“Emekli bu ülkeye bedenen, fikren ve vergisini ödeyerek tüm kanuni vecibelerini yerine getirerek alın teri ile hizmet etmiştir. Amacı vatanın yükselmesi için çalışan bu kesime ilgisizlik yapılarak açlığa mahkum edenler Allah huzurunda nasıl hesap vereceğini düşünmelidir” diyor ve Atatürk’ün sözleriyle uyarıyor.

Bu milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kutsalıdır. Mazide muktedirken bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.