Üç milyondan fazla öğrencinin bilgisayarının olmadığı, 750 binin üzerinde evde televizyonun bulunmadığı bir ülkede korona virüs nedeniyle uzaktan eğitim yapmaya çalışıyorsunuz.

Hade bütün evlerde internet, bütün evlerde televizyon olduğunu düşünelim, bu kez de internete erişim sorun oluyor.

21 Eylül’den itibaren yüz yüze eğitim başladı ama özellikle ilkokullarda haftanın ders görülen 5 gününün sadece iki gününde yüz yüze eğitim yapılabiliyor.

Milli Eğitim Bakanı’nın eğitimin ilk başladığı günlerde EBA sisteminin çökmesinden sonra, “Aaa ne güzel yoğun talep oldu, ondan sistem çöktü” demesini henüz unutmadık.

Öğrenciler ya internete erişemiyor ya da sistem çöküyor.

Nasıl olacak bu eğitim işi?

 

***

Dün bazı haber sitelerinde bir haber vardı.

Genç bir üniversite öğrencinin görüp tespit ettiği ve sosyal medya da da paylaştığı bir gerçek.

“Kars’ın Arpaçay ilçesi Kümbet köyünde ve civar köylerde yaşanan şebeke sorunu nedeniyle çok sayıda öğrenci uzaktan eğitimden yararlanamıyor.

Bir üniversite öğrencisi, şebeke sorununun olmadığı için Kars-Tiflis-Bakü demir yolu üzerinde EBA’dan derslere katılmaya çalışan küçük öğrencilerin halini cep telefonu kamerasına kaydederek yetkililerden yardım istedi.

İstekleri şuydu.

Köyümüzde yaşanan şebeke sıkıntısı dolayısıyla derslerimizi dinleyemiyoruz, EBA'ya katılamıyoruz.

Ben üniversite öğrencisiyim. Üniversitemin düzenlediği derslere katılamıyorum.

Biz de diğer şehirlerdeki öğrencilerle aynı haklara sahip olmak istiyoruz. Köyde yaşadığımız için diğerlerinden eksik kalmak istemiyoruz.

Eğitimimizi almak istiyoruz. Eğitimimizi tamamlamak istiyoruz. Lütfen bize yardım edin.”

 

***

İnternete erişebilenler ise zaman zaman sorunlar yaşanıyor.

Yine birkaç gün önce haberlere konu oldu.

Sistemdeki aksaklıklar nedeniyle “öğretmenlerin donduğu” oldu.

Erişemeyen zaten erişemiyor, erişebilenler ise sorunlu.

Şimdi dönelim yine Kars’a, bakalım oradaki çocuklar ne istiyor.

Evimizden buraya kadar geliyoruz, çok yoruluyoruz. Lütfen bize yardım edin. Evimizden burası bir kilometre uzakta. Lütfen bize yardım elinizi uzatın.

Biz de anlayamadığımız dersleri şehirdeki öğrenciler gibi evimizde oturup izlemek istiyoruz. Havalar soğuduğundan dolayı artık çıkamıyoruz, üşüyoruz.

Lütfen bizim sesimizi duyun. Kendinizi bizim yerimize koyun. Gelirken kanallar, köprüler, dereler, tilkiler, sahipsiz köpekler, her şey olabiliyor. Başımıza neler geleceğini tahmin edemiyoruz. Lütfen bizim sesimizi duyun.

Şimdi bunları yapabiliyoruz ama kışın bu imkanlara dahi sahip olamayacağız. Lütfen öğrencilerimizin de sesini duyun.

Bakalım sesleri duyulacak mı?