Türkiye 1 Kasım’da yapılacak seçimlere neden gidildiğini halen anlamış değil. 7 Haziran’da yapılan seçimlerde bir sonuç, bir irade ortaya çıktı. Ancak bu iradenin verdiği kararı beğenmeyenler Türkiye’yi ikinci bir seçime götürüyor. Millet, ortaya koyduğu iradeyi beğenmeyenlere ne cevap verecek onu 1 Kasım’da göreceğiz. 7 Haziran sonrası oluşan tablodan bir hükümet çıkmadı. Çıkabilir miydi? Evet çıkabilirdi ama bu engellendi. Koalisyon kurulmamasının nedeni olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gösterildi önceleri, halen de gösterilmeye çalışılıyor. Özellikle de iktidar kanadından. *** Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir milletvekili Nabi Avcı Eskişehir’de seçim çalışmalarını sürdürüyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ziyaretler yapıyor, onlarla konuşuyor. Son olarak da Karadenizliler Derneği’ni ziyaret eden Bakan Avcı, burada yaptığı konuşmada, koalisyonu muhalefetin de istemediğini söyleyerek, “Sayın Bahçeli, maalesef ben halen çözebilmiş değilim, bu süreçte milli menfaatleri öne alan bir tutum içerisinde olamadı. Yani şu seçime bizi mecbur etmeyebilirdi. Biz bu 6 ayı böyle geçirmeyebilirdik” demiş. AKP kanadı, koalisyonu asıl kurmak istemeyenin kendileri olduğunu söylemiyor hiçbir zaman. Bedeli MHP’ye ödetmek istiyorlar. Bunun için de Devlet Bahçeli ön plana itiliyor. Evet, koalisyon kurulmamasında MHP’nin rolü büyük. Koalisyonun kurulmasını en çok isteyenin CHP olduğu da biliniyor. Bu konudaki gayretleri de. Ancak koalisyonun kurulmasını istemeyen AKP, topu hep taca atmaya çalıştı. *** AKP’nin tek başına iktidarı mümkün değil gibi görünüyor. Bu nedenle de elden gelen her şey yapılmaya çalışılıyor. Ne diyor Bakan Avcı. “Ne CHP’nin ne MHP’nin bu şartlar altında tek başına bir hükümet kurma ihtimali görülmüyor, matematik olarak bu ortada. Ne var ortada? Bir de AK Parti’nin ufak bir destekle tek başına tekrar istikrarlı bir hükümet kurma şansı olduğu aritmetik olarak bu görülüyor. Onun için bu seçim ‘A partisi, B partisi’ seçimi olmaktan çıktı. Memleket meselesi haline geldi. Biz bu sandıktan ya sağlam bir hükümet çıkaracağız veya sıkıntıya gireceğiz” diyor. Halk şu anda sıkıntıda değil mi? Sıkıntının en büyüğü yaşanıyor. Şehit haberleri geliyor, bombalar patlıyor, insanlar ölüyor, ekonomi deseniz almış başını gidiyor. Bunlar sıkıntı değil mi yani?

“Sanatçı olamadım”

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in sanata olan düşkünlüğünü ve katkılarını herkes bilir. Kendisi de bir sanatçıdır aslında. 3. Uluslararası Odunpazarı Cam Festivali Ödül töreninde ‘Onur Ödülü’nü aldı Büyükerşen. Ödülü almadan önce yaptığı konuşmada da sanata ve sanatçıya düşkünlüğünü anlattı ve ekledi. “Ben sanatçı olamadım” Daha nasıl sanatçı olacaksınız hocam. Tiyatro var, heykeltıraşlık var, karikatüristlik var. Bunların bir tanesini bile yarım yamalak yapanların sanatçıyız diye dolaştığı ortamda siz mi sanatçı değilsiniz!