Yunus Emre’yi bir kez daha “Anma Haftası” yaşamak kısmetmiş. Ne mutlu, onun sevgisini gönül bağında yaşatana… Kutlarım, Yunus’un ahlaki değerlerini hayata geçireni… O, şiirin sesiyle eğriye karşı doğrunun kıymetini dile getirmiş. İnsanı yüceliklere taşıyan sevmeyi, sevilmeyi, hoş görüyü işlemiş. Süfliliklerden kurtuluş için ihtirastan, haksızlıktan, riyadan, hileden uzak durmayı öğütlemiş. Yunus Emre’nin şiirinde usul, üslup, imaj, ilke, ideal, vizyon ve misyona itina ile bakmak gerek.

Ey dost! Dinlemek, anlamak, yaşamak, yaşatmak, sevmek, sevilmek, sevindirmek, hoş görmek isteyene Yunus “BİR SÖZ DİYEYİM SANA” diyor, adlı şiirinde.  Onu anlamak, ahlaki değerleri çizgisinde yaşamakla olur. Yazı dili nezaketiyle ifade edeyim ki, onun dünya görüşüne zıt yaşayıp sonra: “Ben, onu çok seviyorum.” demek ne denli izan, irfan ve insaf işi... Yunus’un yaşam değerlerine kıymet vermeyip aşktan, maşuktan, âşıklıktan dem vurmak ne denli dürüst, samimi, güvenli, itibarlı, inandırıcı olur? Sevmek başka, beğenmek daha başka…

Yunus Emre: “Bir söz diyeyim sana dinle canın var ise / Kim tama’lık eyleme aklın sana yar ise… Gördüğün yârin eğridir nen var ise ver kurtul / Uslulardan öğüttür işittiğin var ise… Onsuz sözün gör nedir çok söz hayvan yüküdür / Arife bir söz yeter tende gevher var ise… Yarin sana mukabil tapısında sücut kıl / Çıkar ciğerin yedir çaren var ise… İyilik erin yâridir ölse uçmak yeridir / Senden sonra söylenir bir dirliğin var ise… Yunus miskin delidir hem sözünden bellidir / Ayıplamam erenler bir eksiği var ise.” aç gözlülükten kaçınmayı, hakka tecavüzden uzak durmayı,  mazlumu mağdur etmekten sakınmayı telkin etmiş bu şiirinde de.

Yunus Emre’nin sözlerine can kulağını açmak gerek. O davranış ve düşüncede, yamukluk değil doğruluk ve dürüstlük istemiş.  Kirli ilişkilerden uzak durmayı yeğlemiş. Felakete sürükleyen fasit düşünce ve davranışlara dikkat çekmiş. Fesat düşünce ve bozuk davranışların huzuru, sevgiyi, hoş görüyü berbat ettiğine işaret etmiş. Maşuk yolcusu âşık kişiye kötü düşünce ve davranışın yakışmayacağı gibi menfi ahvalin felaket olacağını seslendirmiş. 

Yunus, düşünceyi doğru-düzgün değerlendirip fiiliyatta kirlerden arınmış “duru” davranışlar sergilemeyi tavsiyede bulunmuş. O, şiirlerinde fani dünyanın çıkarlarından öte uhrevi âlemin güzelliklerine, iyiliklerine taşıyacak değerleri taltif ve takdim etmiş. İnsanı ulviliklere yükselten bedeni ibadetlerin yanında aşığı, maşuku ile buluşturan tefekkür denilen düşüncenin de fikri bir ibadet olduğu unutulmasın. Misalen, amentüye iman gibi...

Kişi vardır, birilerinin aklıyla yol alır. Öylesi de vardır ki, yolunu kendi akıl gücünün zenginliğiyle kat eder. Güneş, ay, yıldızlar, yağmurlar, ormanlar birileri dediği için mi kıymetlidir? Yoksa herkesin kendi aklı nispetinde mi, değerlidir? Bütün soruların cevabı bu noktada düğümlü… Düğümü çözüp çıkış yolu bulana ne mutlu! Aklın hamlelerini düşündükçe Hz. İbrahim’in yaradanı arayışı gözlerimin önünde canlanır.  Hz. Musa, henüz dünyaya gelmişken annesinin, onu Firavun’un katliamından kurtarmak için çare arayışını düşünürüm. 

Akıl başkasına kiraya verilir mi? Allah, insandan diğer uzuvların hesabını sorduğu gibi akın hesabını da soracaktır. Tefekkür, istiklal ve istikbalin hesabını planlamadır. İstikbal ve istiklali başkalarının algılarına göre planlamak ne denli sağlıklı olur? Akıl sahibi kafasını elleri arasına alıp düşünmeli ki, akli başkasının esiri olmasın. Hac suresi ayet 46’da, Allah: “Yeryüzünde dolaşıp gezinmiyorlar ki, kendilerinin akıllanmalarına sebep kalpleri ve işitmelerine neden kulakları olsun! Doğrusu gözler körelmez ama sinelerdeki kalpler körelir.” buyuruyor.

Akıl, su değil ki başkasının arkında aksın. Akıl, elektrik değil ki başkasının kumandasıyla ışısın ya da kararsın. Başkasının aklınca ışımayı kabullenenin karanlıkta kalacağı gün yakındır.  Karanlıkta kalmak istemeyen aklını kendi kullanmalı. Hz. İbrahim, aklını kullandı, Halilulllah oldu. Musa’nın annesi aklını kullandı, oğlunu Firavun’un zulmünden kurtardı. Musa da, Allah ile konuşan anlamında Kelimullah unvanına layık oldu. Hz. Muhammed, hakkı olmayan dünyalıklara tenezzül etmedi, Allah’ın sevgilisi anlamında Habibullah makamına erişti. Yunus Emre maşukunun değer ölçülerinde yürümekle veliyullah denilen Allah’ın dostluğuna ulaştı.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!







Yunus Emre GÜLLÜ - 06 MAYIS 2023 / Milli irade