Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde yaşayan 78 yaşındaki memur emeklisi Üzeyir Güven, uzun yıllardan beri evinin bahçesine farklı türden sebze ve meyve tohumları ekiyor. Sabah uyandıktan sonra ilk olarak bahçesine giden Güven, günün yaklaşık 10 saatini ağaç ve bitkilerin arasında geçiriyor. Bahçesindeki ürünlerin her biriyle adeta çocuk gibi ilgilenen Güven, doğayla iç içe olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Güven’in bahçesinde ise erik, domates, üzüm, kızılcık, sarımsak ve kayısı gibi sebze ve meyveler başta olmak üzere, farklı türden bitkiler de yer alıyor.

“Eğer eşim çağırmazsa yemek yemeyi bile unuturum”
Bahçede vakit geçirirken yemek ve suyu bile unuttuğunu dile getiren 78 yaşındaki Güven, “Uykudan kaldığım zaman, aklıma geldiği an da bahçedeyim. Eğer eşim çağırmazsa yemek yemeyi bile unuturum. Akan suya rağmen su içmeyi unuturum. Günde 8-10 saat bahçede kalıyorum. Bazen sabah çıkınca, akşam ezan okunurken eve girdiğim oluyor. Eşim telefondan arar, ‘nerede kaldın’ diye. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur. Bir işi severek yaptığın zaman olmayacak hiçbir şey yok. Bahçede 18 çeşit erik, 12 çeşit asma üzüm, badem, domates, 5 çeşit kayısı, kızılcık ve dut gibi birçok meyve ve sebze var. Burada hayatımı hissediyorum. Doğanın içine doğduk, bizim işimiz gücümüz doğa oluyor. Bahçe yetmedi, dışına da çiçekler ektim” dedi.

“Doğayı bozmadan hareket ediyorum”
Bitkilere uyguladığı doğal gübreleme ve ilaçlama yönteminden de bahseden Güven, “Ben kesinlikle kimyasal ilaç kullanmıyorum. Benim formülüm ısırgan otudur. Gübresi de ısırgan otu gübresi oluyor. Böcek için ilaç yapacağım zaman su içine acı biber katıyorum. Bir süre beklettikten sonra ilaç makinesine ısırgan otu ve acı biber tozu karıştırıp sıktığım zaman, böcekler kayboluyor. Doğayı bozmadan hareket ediyorum. Burayı görenler kendiliğinden oluyor zannediyor. Ancak bizim içinden çıkmadığımızı bilmiyorlar” şeklinde konuştu.