Ülkemizde uzun süredir enflasyon tartışmaları yaşanıp geliyor.

Kimse devletin resmi kurumu olan TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına inanmıyor.

Ama çalışanların, emeklilerin aylıklarına yapılan zamlar bu rakamlar üzerinden gerçekleşiyor.

Hal böyle olunca da maaşlara yapılan zamlar daha cebe girmeden eriyip gidiyor.

***

TÜİK’in bile açıkladığı rakam yüzde 50’ler civarındayken, bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’ın verileri enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu gösteriyor.

Hani koca koca adamlar, ekonomistler televizyonlarda tartışıyor ya.

Sade vatandaş bunlardan bir şey anlamıyor.

Çünkü onlar enflasyonda cebine inananlar.

Çarşıda, pazarda, markette yaptığı alışverişte ödediği paraya bakıyorlar.

Bu ülkede rafta alıp kasaya gelene kadar ürün fiyatları değişti.

Dün aldığı bir ürünün fiyatını ertesi gün yüzde 100 artmış görünce şaşırdı insanlar.

***

Gerek asgari ücrete gerekse çalışan ve emeklilere verilen zamlar zaten yukarıda da belirttiğim gibi, cebe girmeden eridi.

Bir de üstüne üstlük korkunç akaryakıt zamları bindi üstüne.

Akaryakıta zam demek tüm ürünlere zam demektir.

Bugünlerde dünyada akaryakıt fiyatları düştü ama ülkemizde henüz istenen düzeyde indirim yapılmadı.

Akaryakıt halen çok pahalı.

***

Artık gerçek enflasyonun yüzde 100’leri aştığını herkes kabul ediyor.

Eskiden insanlar semt pazarlarında çıkma meyve-sebze toplarlardı.
Bunlara da para ödemezlerdi.

Şimdilerde onlar bile çıkma sebze-meyve diye parayla satılır oldu.

Marketlerde çıkma meyve diye reyonlar oluşturuldu.

İnsanlar kiloyla değil, gramla ve taneyle almaya başladı.

Bu gidişle enflasyonun daha da yukarılara tırmanması olmayacak bir durum değil.

Hani yıllar önce liradan 6 sıfır atılmıştı ya, o sıfırlar tek tek geri mi dönüyor acaba.