Yakın tarihimizde böyle bir musibetle karşı karşıya kalmadık.

Evde kal çağrılarını insanlar büyük ölçüde uyuyorlar.

Ancak bu da bazı olumsuzlukları beraberinde getiriyor.

Dün televizyonların haber bültenlerinde de yayınlandığı gibi, sokaktaki şiddet olayları önemli ölçüde azalırken, aile içi şiddet olaylarında yüzde 38 artış görülmüş.

Sosyal medyada da bu konuda ciddi olan paylaşımlar da var, esprili paylaşımlar da.

İnsanlar evlerinde kalıyorlar ama bazı olumsuzlukları da yaşıyorlar.

Bu nedenle de psikologların önerilerine kulak verilmeli.

 

***

Bu konuda yerelden iki kadının görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

CHP’nin Eskişehir il teşkilatının Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yaprak Hayriye Eryılmaz, yaptığı açıklamada artan aile içi şiddete dikkat çekiyor.  

“Ülkemizde İlk vakanın görülüp ‘evde kal ‘çağrısı yapılmaya başlanan 11 Mart tan 31 Marta kadar geçen 20 günlük sürede kayıtlara geçen kadın cinayetlerinin sayısı 21 olmuştur. Maalesef çok sayıda genç kız ve kadın aslında en güvende olacakları evlerinde şiddete maruz kalmışlardır, cinayete kurban gitmişlerdir. Virüs sebebiyle şiddet dolu bir eve hapsolmak ve kadınları bu kadere terk etmek kabul edilemez. Türkiye’de koronavirüs salgınıyla birlikte artacağı öngörülen kadına yönelik şiddete dair Bakanlıkların bir acil önlem planına henüz rastlanmamıştır”

 

***

Yine CHP Eskişehir İl Kadın Kolu Başkanı Fikriye Söğütlü, pandemi döneminde şiddete uğrayan kadınların ilgili birimlere başvuruda zorluklarla karşılaştıkları ve yardım isteyemediklerinin bir gerçek olduğunu belirtiyor ve şu konuların altını çiziyor.

“Uzaklaştırma alan erkeklerin bu süreçte evlerine döndükleri ve şiddeti sürdürdükleri bilinmektedir. Kadınların yaşam güvencesi haline gelmiş 6284 sayılı kanunu uygulamamak yeni kadın cinayetlerini de beraberinde getirecektir.

Bu olağan dışı durumda, kadına yönelik şiddetin belgelenmesi, tedbir kararı alınması ve dava açılması gibi adli süreçlerin sağlıklı olarak işletilmesi önem taşımaktadır. Sığınma evleri arttırılmalı, şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılması uygulaması devam etmelidir.

Hali hazırda bir ekonomik kriz mevcutken korona virüs salgını ile birlikte bu kriz iyice derinleşmiş oldu. Derinleşen bu krizde en çok yarayı yine kadınlar aldı. “Evde kalın” çağrısıyla birlikte bir çok işyeri işten çıkarmalar yaptı. Zaten güvencesiz halde çalışmak zorunda olan kadınlar ya tazminatsız şekilde işten çıkarıldı ya da ücretsiz izne gönderildi. Devlet, işten çıkarmaları önlemeli ve işçilere ücretli izin sağlamalıdır.”

 

***

Görüldüğü gibi kadınların sorunları çok.

İsteğimiz normal dönemde de, olağanüstü dönemde de hiçbir kadının şiddete maruz kalmamasıdır.

İnsanlar neredeyse bir aydır evlerinde, doğal olarak sıkılıyorlar.

Hani bir reklamda söylediği gibi.

“Ne olur evde kal. Sonsuz değil bu hal”

Bu zor durum elbette geçecek, ama şiddetsiz olsun.