Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TRT Haber canlı yayınında Fatih Çimen’in konuğu oldu. Programda, Yüzyılın Konut Projesi’nin detaylarını anlatan Bakan Kurum, projeye ilişkin vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı. Bakan Kurum, 500 bin sosyal konut projesinin bugüne kadar yapılmamış bir proje olduğunu belirtti.
Sosyal devlet anlayışıyla bu projenin tamamlanacağına vurgu yapan Bakan Kurum, “Cumhurbaşkanımızın bizlere talimatı şu; ‘evi olmayan, gerçekten dar gelirli ailelere odaklanalım ve bu ülkedeki konut kira sorununu çözelim.’ Biz de çözmeye ilişkin önemli bir hamle yaptık. Belki sosyal devlet anlayışının tamamen ortadan kalktığı bir süreçte; Türkiye Cumhuriyeti Devleti deprem bölgesindeki tecrübesini, birikimini aktaracak bu projeyi hayata geçirecek. 81 ilde hem deprem dönüşümüne katkı sağlayacağımız hem de ekonomiye, istihdama katkı sağlayacak bir adım atıyoruz. Tarihi bir adımdır bu. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bu projede de milletimize sözümüzü tutacağız ve vatandaşımızı ev sahibi yapacağız” diye konuştu.
“300 SEKTÖRÜ TETİKLEYECEĞİZ”
Bakan Kurum, 500 bin sosyal konutun illere göre dağılımını harita üzerinde açıkladı: 86 milyon nüfusumuza göre 500 bin konutu dağıttık. İstanbul'da 100 bin konut yapıyoruz. Buna ilave bir de 15 bin kiralık konut yapıyoruz. Yine her bölgede gelen ihtiyaçları da dinledik, valilerimizle yazıştık, belediye başkanlarımızla görüştük, bölgenin milletvekillerini dinledik. Vatandaşlarımızdan gelen talepleri dikkate aldık ve hangi bölgede konut kira fiyatlarının arttığını, daha fazla arzın ihtiyaç olduğunu tespit ettik ve ihtiyaca göre alanlarımızı belirledik. 81 ilimizde, ilçemizden gelen talepler doğrultusunda 500 bin sosyal konut projemizi hayata geçiriyoruz. Ankara'da 30 bin 823 ile en fazla konut yaptığımız ikinci ilimiz. İzmir bir taraftan da deprem bölgesi yani orada da konutların dönüşmesi gerekiyor. 1,5 trilyon liralık bir proje. Bu projeyle birlikte yaklaşık 300 sektörü tetikleyeceğiz. İstihdam yaratacağız, üretime katkı sağlayacağız, ekonomi canlanacak. Hem şehirlerimizde hem de üretim noktasında bu hareketliliği getireceğiz. Konut kiralarını, konut fiyatlarını aşağı çekeceğimiz bir proje olacak. Arzı arttıracaksınız ki konut fiyatı düşsün, kira fiyatı düşsün. Yani konut kira fiyatlarının artışına baktığınızda enflasyon değerinin üstünde. Aslında enflasyona da katkısı olacak. Bizim hedefimiz hem deprem dönüşümünü gerçekleştirmek hem de şehirlerde evi olmayan dar gelirli vatandaşımızı ev sahibi yapabilmek.
“24 EKİM İTİBARIYLA ÜZERİNDE TAPU VARSA BAŞVURAMAYACAK”
Başvuru koşullarına ilişkin de bilgi veren Bakan Kurum, “10 yıldır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes başvurabilir. 18 yaşını doldurmuş olması gerekiyor. Eş ve çocukları dahil tapuda kayıtlı taşınmazı olmayacak. 24 Ekim itibarıyla üzerinde tapu varsa o vatandaşlarımız başvuramayacak. Çünkü biz bu projeyi 24 Ekim itibarıyla duyurduk. 10 Kasım'da başlattığımız başvuruları 19 Aralık tarihine kadar alacağız ve ihalelerimizi de yani inşa sürecini de Kasım itibariyle başlatacağız. Aralıkta kuralarımızı çekeceğiz. 2026 Mart’ın başına kadar kura süreci yürüyecek ve ilk konutlarımızı da 2027’nin mart ayında vatandaşımıza teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
EMEKLİLERE VE DEPREM BÖLGESİNE İKAMET KOLAYLIĞI
Bakan Kurum, emeklilere ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara ikamet koşulunda esneklik tanıdıklarını vurguladı: Projemizde en az bir yıl o il veya ilçede oturuyor olması gerekiyor. Emekliler ve deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için hariç. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı önemsiyoruz. Oraların yeniden güçlenmesi bizim için kıymetli. Dolayısıyla onlar da deprem sürecinde başka illere gitmiş olabilirler. Orada da herhangi bir ikamet şartı aramıyoruz. Nüfusa kayıtlı olduğu yer deprem bölgesiyse onlar başvuru yapabilecekler.
HİSSELİ TAPU SAHİPLERİ BAŞVURABİLİR Mİ?
Bakan Kurum, vatandaşlardan gelen sorulara ve en merak edilen konulara açıklık getirdi. Bakan Kurum, bağımsız tapusu olmayan ancak hisseli tapu sahipleriyle ilgili şu bilgileri verdi: Hisseli konutu, arsası olabilir. Orada başvuru sahibine düşen değer, belediye tarafından değerlendirip bize beyan edecek, 1 milyon lirayı aşmaması gerekiyor. Yani; ailesinden hisseli ev kalmış olabilir. Hissesine düşen değer belediye rayiçleri hesabı üzerinden 1 milyon lirayı aşmayacak. Şehit aileleri ve terör harp ve vazife malulleri bu şarttan muaf. Onların herhangi bir gayrimenkul şartı veya gelir azami gelir şartı yok.
YAPI KULLANIM BELGESİ OLANLAR BAŞVURABİLİR Mİ?
Yapı kayıt belgesi varsa sonuçta bir gayrimenkulü var. Ona yapı kayıt belgesi almış. Dolayısıyla herhangi bir gayrimenkulü olan başvuramadığı için yapı kayıt belgesi olan vatandaşlarımız da bu projeden hak sahibi olamazlar.
GELİRİ OLMAYANLAR BAŞVURABİLİR Mİ?
Başvurabilir. Akrabasından alacaktır, ailesi yardım edecektir. Dolayısıyla biz orada bir azami tutar belirledik. Asgari bir şartımız yok.
YURT DIŞINDA YAŞAYAN T.C. VATANDAŞLARI BAŞVURABİLİR Mİ?
Başvuramaz, çünkü bu proje sizde takdir ederseniz ki burada yaşayan vatandaşımızın, ev sahibi olmayan vatandaşımızın ev sahibi olabilmesi için yapıldı. Dolayısıyla burada ikamet şartımız var.
KURADA KAZANAMAYANLAR BAŞVURU ÜCRETLERİNİ ALABİLECEK Mİ?
Tabii ki alacak. Yani biz kuralarımızı çektikçe, örneğin; Ankara'da çektik. Ankara'da çıkanlar sürece devam edecek. Çıkmayanların ertesi gün hesaplarına paraları iade edilecek. Yani kurada çıkanlar zaten devam edecek. Çıkmayanların paralarını iade edeceğiz.
“GERÇEKTEN BİRİNCİ SINIF, HER ANLAMDA HER DETAYI DÜŞÜNÜLMÜŞ PROJELER”
Bakan Kurum, konutların bölgenin demografik özelliklerine ve iklimine göre projelendirileceğine dikkat çekti: Her 500 dairede bir tane mahalle konağı yapacağız. Zemin+4 katı geçmeyen yatay mimari olacak. İçinde okulu, camisi, parkı, yeşil alanı, sosyal donatısı olan aslında bir şehirden bekleyeceğiniz her şey yürüme mesafesinde tasarlanıyor. En iyi mimarlarla, mühendislerle; deprem bölgesinde nasıl çalıştıysak burada da aynı bakış açısıyla çalışacağız. Ayrıntılı etütlerin yapıldığı, bölgenin ihtiyaçlarının dikkate alındığı, oradaki demografik yapının, taleplerinin ne olabileceği, oradaki iklim şartlarının neyi gerektirdiği gibi bilim insanlarımızın yine görüşleri, fikirleri doğrultusunda bu projelerimizin hazırlığını yaptılar. Gerçekten birinci sınıf, her anlamda her detayı düşünülmüş projeler.
“TOKİ SAĞLAMLIĞIYLA İNŞA SÜRECİNİ YÜRÜTÜYOR OLACAĞIZ”
Bakan Kurum, TOKİ eliyle bugüne kadar 1 milyon 740 bin sosyal konut inşa edildiğini ve vatandaşlarda TOKİ’ye ciddi güven oluştuğunu anlattı: Vatandaşımızın herhangi bir tereddütü yok. Çünkü bu irade 1 milyon 740 bin konutu vermiş, teslim etmiş vatandaşımız huzur içerisinde, güven içerisinde oturuyor. Deprem bölgesinde TOKİ'de oturan vatandaşımızın hamdolsun burnu bile kanamadı. Yani 2 büyük deprem yaşadık. TOKİ binalarında yaşayan vatandaşımızın kılına bile zarar gelmedi. Dolayısıyla bu sağlamlıkla, bu güvenle inşa sürecini yürütüyor olacağız.
“15 BİN KİRALIK KONUT YAPACAĞIZ, SÜREÇ İÇİNDE ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Bakan Kurum, İstanbul’da inşa edilecek kiralık sosyal konutlarla ilgili de şu bilgileri verdi: Devletin görevi bir taraftan da bazı ürünlerle ilgili regülasyonu yapmak. Burada da biz istiyoruz ki konut ve kira fiyatlarını düşürelim. İstanbul'da 100 bin konut vatandaşımıza sunarken 15 bin de Anadolu ve Avrupa yakasında kiralık konut sunacağız. Buranın yönetimi, bakımı ve denetimi TOKİ Başkanlığımız eliyle yürütülecek ve 3 yıllığına bu daireler kiralanacak. Burada da kontenjanlar ayıracağız. Onları duyuracağız. Başvuru eğer bizim konut sayımızdan fazlaysa noter huzurunda kura çekeceğiz ve 3 yıl vatandaşımıza rayiç değerinin yarısı fiyatla oturabilecek. Bunu da yaptığımızda arzı arttırıp kira fiyatlarını düşürecek önemli bir hamle yapmış olacağız. Aslında rayicin üstünde artış sergileyen fırsatçılara da bu manada geçit vermeyeceğiz. 15 bin konut yapacağız ama onu da süreç içerisinde arttırmayı hedefliyoruz.
500 BİN KONUTA 500 MAHALLE KONAĞI
Bakan Kurum, 500 bin sosyal konut projesinde yer alan 500 mahalle konağı projesine ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: Bu proje kapsamında 500 mahalle konağı yapacağız. Yani 500 konutluk bir sitemiz varsa bir tane mahalle konağımız olacak. Şimdi aslında bu 500 mahalle konağıyla birlikte 500 anaokulu, aile sağlığı merkezi, gündüz bakım evi, el sanatları üretim merkezi, taziye evi, misafirhane ve spor salonunu da bünyesinde inşa edeceğiz. Yani burada oturan vatandaşımız ilk aile sağlık hizmetini orada kurduğumuz aile sağlığı merkezinde alacak. Hastaneye gitmesi gerekiyorsa oradan gidecek. Orada çalışan anneler, babalar çocuklarını gündüz bakım evine bırakabilecekler. Allah göstermesin bir vefat oldu. Evimizde değil de taziye yeri dediğimiz alanda taziyeleri kabul edeceğiz. Nişanımız oldu. Orada gidip nişanımızı yapabileceğiz. Spor salonumuz var. Orada vatandaşlarımızın vakit geçireceği sosyal alanlar var. Ve 2+1, 1+1 dairemiz var. İşte siz de çocuklu bir ailesiniz misafiriniz geldi. Misafirinizi buradaki misafirhanelerde misafir edebileceksiniz. Mahalle kültürü dediğimiz kültürü burada doyasıya yaşayabilecek vatandaşımız.
“KASIM AYI İÇERİSİNDE 350 BİNİNCİ KONUTUMUZU TESLİM EDECEĞİZ”
Bakan Kurum, depremden etkilenen 11 ilde yapılan çalışmaları ve son durumu aktardı: 6 Şubat sabahı devletimiz tüm imkanlarıyla birlikte deprem bölgesinde, 11 ilde vatandaşımızın yanındaydı. O gün Sayın Cumhurbaşkanımız vatandaşımıza, milletimize bir söz verdi. “Biz süreci işin başından sonuna kadar, devlet millete el ele asrın felaketini, asrın inşaat seferberliğine dönüştüreceğiz ve burada evini yıkılan vatandaşımızın evini yapacağız, teslim edeceğiz” sözü verdik. Ve bu söz doğrultusunda bugün 174 ayrı alanda 3 bin 481 şantiye, 200 bin gündüz, 18 bin de gece çalışan arkadaşımla birlikte canhıraş süreci yürütüyoruz. Bugüne kadar 11 ilimizde 304 bin konutu orada teslim ettik. Kasım ayı içerisinde 350 bininci konutumuzu teslim edeceğiz ve söz verdiğimiz gibi yıl sonuna kadar 453 bin hak sahibi vatandaşlarımızın konutlarını teslim edeceğiz. Şehircilik adına örnek yeşil alanlarıyla, sosyal donatılarıyla, tarihi değerleri, kültürel değerleri de hep birlikte ihya ediyoruz.
“HANİ HATAY’DA BİR ŞEY YAPILMIYORDU?”
Hatay’da yürütülen inşa seferberliğine yönelik öncesi ve sonrası görüntülerini gösteren Bakan Kurum, şunları söyledi: Depremden sonra yıkılan Hatay'ımız inşaatlar bitme aşamasına geldi. Burada 200 bine yakın konut inşası yapıyoruz. Hak sahibinin dışında, kentsel dönüşümden gelen var. Yeniden ihya sürecinde tarihi binaların yapım süreci var. Bu depremi yaşamış, bu kadar hasar görmüş olmasına rağmen hem ekonomi canlanacak hem burada üretim canlanacak, turizm şehri, tarım şehri, sanayi şehri, liman şehri olmaya devam edecek ve bölgenin de cazibe merkezi olacak. Çünkü bu hassasiyetle çalışıyoruz. Biz bu işlere başladığımızda ‘burayı Hataylılara vermeyecek, buraya başka insanlar gelecek’ diye yine milletimizin aklını çelmeye çalışanlar oldu. Bugün orada sadece Hataylılar oturuyor ve oturmaya devam edecek. Atatürk Caddesi, aralık ayında büyük bir coşkuyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle inşallah 450 bininci konutumuzun anahtarlarını vereceğimiz yer olacak. Hani bir şey yapılmıyordu ya, bu ne o zaman? Yani deprem paraları nereye gitti diye soruyorlardı, işte buraya geldi. Bunlar eğer deprem parasıyla yapılmadıysa nasıl bu binalar yapıldı diye o eleştirenlere, klavye başında yazı yazanlara sormak lazım.
“CUMHURİYETİMİZİN 102. YIL DÖNÜMÜNÜ İSKENDERUN’DA KUTLAYACAĞIZ”
Bakan Kurum, depremde 80 santimetre çökme oluşan İskenderun sahilindeki "İskenderun Sahil Düzenleme ve Yenileme Projesi"nin tamamladığını ve 29 Ekim’de açılacağını duyurdu: Depremden sonra artık sahil kullanılamaz haldeydi. Şehirle ilişkisini kesmiş ve şehri su basıyordu. Burada ilk önce Ulaştırma Bakanlığımız oranın güçlendirmesini, tahkimatlarını yaptı. Biz de yaklaşık 10-11 ay önce Hatay ziyaretimizde Hataylı kardeşlerimize bir söz verdik. ‘Türkiye'nin en güzel sahil düzenlemesini, en güzel millet bahçesini Hatay'da yapacağız’ dedik. Ve o gün verdiğimiz kararla projemize başlattık. Ve bu Çarşamba, Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü orada kutlayacağız. Hem Cumhuriyetin coşkusunu yaşayacağız hem de orada artık Akdeniz'le şehri birleştiren Hatay'ın, İskenderun’un gurur duyacağı bir projeyi Hataylı, İskenderunlu kardeşlerimize kazandırmış olacağız. İçinde yürüyüş yolları, dinlenme alanları, spor alanları, aktivite alanları, spor aktiviteleri var. Biliyorsunuz İskenderun bir liman şehri. Dolayısıyla vatandaşımıza sosyal anlamda destek olacak.
"MİLLET BAHÇELERİMİZİN ALTINA SIĞINAKLAR YAPACAĞIZ"
Bakan Kurum, sığınak yönetmeliğindeki güncelleme çalışmalarına ilişkin soruya şu cevabı verdi: Mevzuatımızı inceledik ve yeni bir yönetmelik hazırladık. Bu yönetmelik çerçevesinde belli sığınak alanlarının büyütülmesi noktasında yönetmelik değişikliği yaptık. Hemen hemen artık her ünite sığınak yapmak durumunda, bu zorunluluğu getirdik. Biraz metrekarelerini büyüttük. Aslında bizim mevzuatımızda zaten bir sığınak yapma zorunluluğu var. Yani bugün TRT binasının içinde de sığınak var, konutta da var, AVM'de de var. Ama biz o metrekareleri ve standartları, günümüz standartlarına uygun hale getirdik. Bunun düzenlemesini yaptık. Burada herhangi bir olağanüstü durum yok. Bir mevzuat güncellemesi var. Bunun dışında yine deprem toplanma alanları dediğimiz alanların altında, TOKİ eliyle millet bahçelerimizin altında sığınaklar yapacağız. İstiyoruz ki biz de nüfusumuzun tamamına güvenli sığınak hizmeti verelim. Ve bu çerçevede bir düzenleme söz konusu.
“SİTE YÖNETİMLERİ KONTROL ALTINA ALINACAK”
Bakan Kurum, Türkiye genelinde fahiş site aidat ücretlerine ilişkin de düzenleme yapılacağını söyledi: Fahiş aidat kısmında vatandaşımızdan gerçekten büyük bir serzeniş var. Biz de bunu dikkate alacak bir düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Öncelikle site yönetimleri kontrol altına alınacak. Hepsi sınıflandırılacak. Yani öyle herkes ‘ben site yönetimi şirketiyim ve bu hizmeti veriyorum’ diyemeyecek. Tamamı Bakanlığımız denetimine girecek. Yani vatandaşımızdan gelen bir talep varsa biz gidip site yönetimini vatandaşımızın talebi doğrusunda denetimini gerçekleştireceğiz. Her yıl site yönetim firmaları denetlenecek. Ve bu denetimde olağanüstü bir durum varsa da gerekli cezai ve hukuki süreci yürüteceğiz. Buna ilave olarak aidatlara, site yönetim şirketi enflasyonun üzerinde artış yapamayacak. Yani TEFE TÜFE’nin üzerinde artış yapamayacak. Ve bunu da 3 ay içerisinde genel kurula götürmek zorunda. Genel kurul oy çokluğuyla kararı alabilecek. Dolayısıyla bu denetim mekanizmasını hayata geçiriyoruz. Buna ilişkin düzenleme Meclisimizde. İnşallah bu düzenleme çıkacak. Hem hizmetlerimizi daha iyi hale getireceğiz, standartlarımızı arttıracağız, hem de vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrusunda bu düzenlemeleri hayata geçireceğiz.





